TEKNOFEST Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, Samsun Çarşamba Havalimanı'nda düzenlenen TEKNOFEST KARADENİZ'in açılış töreninde konuştu.
Önemli bir tarihi günün yaşandığına belirten Bayraktar şunları söyledi:
"Bundan sadece 5 yıl önce, 'Türkiye'de, merkezinde teknoloji yarışmalarının olduğu bir organizasyona Türk gençleri akın akın yüzbinlerce başvuru yapacak' deseydik, herhalde en hafif tabirle alaya alınırdık. Bugün TEKNOFEST'in 40 daldaki teknoloji yarışmalarına her yaş grubundan 600 bin genç kardeşimiz başvurdu.
100 yıl önce tam da bugün işgal ve boyunduruk altında yaşamayı kabul etmeyen aziz Türk milleti, Samsun'da yanan bağımsızlık ateşinin peşinden koşarak yurdumuzu düşmanlardan kurtardı. Bu mücadeleye liderlik eden başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, vatan için canını ortaya koyan milletimizin her bir ferdini, bu vesile ile ebediyete irtihal etmiş tüm şehit ve gazilerimizi bir kez daha rahmet ve minnetle yad ediyorum. 30 Ağustos Zafer Bayramı'mızın 100. yılı kutlu olsun.
- "Rahmetli babam Özdemir Bayraktar ve ekibimizle hiçbir sorunda vazgeçmedik"
İlk yerli İHA denemelerinden söz eden Bayraktar, karşılaştıkları tüm zorluklara rağmen vazgeçmediklerini vurguladı.
Bayraktar, 2005 yılında, Türkiye'nin ilk milli İHA'sı olacak Bayraktar Mini İHA'nın ilk prototipini geliştirmek için küçük bir ekiple aylarca çalıştıklarını anlatarak, şunları dile getirdi:
"Uçuş denemelerimizde sizlerin de yaşadığı gibi yazılımdan donanımına, mekanikten airodinamiğine kadar türlü türlü problemlerle boğuştuk. Program kapsamında gösteri uçuşuna hazırladığımız iki uçağımız vardı. Onlardan bir tanesi devletin resmi heyetleriyle yapılacak demoya tam 12 saat kala test uçuşunda kaza geçirerek kırıldı. Rahmetli babam Özdemir Bayraktar ve ekibimizle hiçbir sorunda vazgeçmedik, pes etmedik. Zira en zor anda bile mücadele edersek, yürümeye devam edersek, çalışmaktan vazgeçmezsek Cenab-ı Mevla'nın yardım edeceğine inanmıştık."
Ankara'daki uçuşta, Bayraktar Mini İHA'nın başarılı olduğunu, o an bu işin önünün ne kadar açık olduğunu hissettiğini ifade eden Bayraktar, yerli milli teknolojinin önemine dikkati çekti.
- "Kendimizi koruyacak gücümüz olmazsa bizi bu coğrafyada rahat bırakırlar mı?"
Gücü elinde bulunduran ülkelerin daha zayıf durumdaki ulusları hiçbir hak ve hukuk gözetmeden ezdiğine işaret eden Bayraktar, bunun Filistin'de, Karabağ'da, Afganistan'da, Irak'ta, Ukrayna'da görüldüğünü belirterek, şöyle devam etti:
"Kendimizi koruyacak gücümüz, kuvvetimiz olmazsa bizi bu coğrafyada rahat bırakırlar mı, yaşam hakkı tanırlar mı? Kovid-19 salgınıyla evlere hapsolduğumuz dönemi hatırlayın. Bütün dünya içine kapandı. Tek dişi kalmış medeniyetin gözde ülkeleri birbirlerinin solunum cihazlarına, hatta maskelerine dahi el koydu. 'Benden sonrası' tufan dedi. Ülkemiz ise medeniyetimizin değerlerinden aldığı ilhamla hem solunum cihazını geliştirdi hem de bu cihazları imkanı olmayan ülkelere göndererek mazlum coğrafyalara nefes oldu. 100 yıl önce de vatan elden giderken bağımsızlık, uzak dağların ardında bir hayale dönmüşken, öz yurdunda garip olmaya, öz vatanından parya olmaya karşı çıkan bu milletin kadını, erkeği hatta çocukları bile cepheye koşarak vatanı savundu. Samsun'da başlayan Milli Mücadele dalga dalga vatanın her köşesine ulaştı. Tam da aynı ruhla bu vatanı daha yaşanılır bir yer haline getirmek, egemenliğimizi güçlendirmek bizlerin elinde. Hayattaki düsturumuz sadece vatanımızı değil, hem inancımızın hem de kadim medeniyetimizin bize öğrettiği gibi dünyayı adaletin, hürriyetin ve merhametin hüküm sürdüğü bir yer haline getirmektir."
- TEKNOFEST KARADENİZ'e 600 bin genç başvurdu
Geçen yıl rahmetli olan babası Özdemir Bayraktar, milli İHA'ları yaparken, "Birilerinin yurt dışına bağımlı olma zorunluluğu milletimize olan sorumluluğumuzun önüne geçemez" nasihatı verdiğini belirten Bayraktar, "Tam da bu nedenle yüksek teknoloji geliştirmek hepimizin milletimize karşı büyük sorumluluğu. Bu nedenle durmayacağız, yılmayacağız, pes etmeden yürüyeceğiz. Sizler yürüdükçe gün doğacak, güneş açacak, bahar gelecek. Ekip arkadaşlarımızla TEKNOFEST için çalışmalara başlarken tam bağımsızlık için bir seferberliği, zihinlerde gerçekleşecek bir devrimi hayal etmiştik. Bundan sadece 5 yıl önce Türkiye'de, merkezinde teknoloji yarışmalarının olduğu bir organizasyona Türk gençleri akın akın yüzbinlerce başvuru yapacak deseydik, herhalde en hafif tabirle alaya alınırdık. Bugün TEKNOFEST'in 40 daldaki teknoloji yarışmalarına her yaş grubundan 600 bin genç kardeşimiz başvurdu." ifadesini kullandı.
Selçuk Bayraktar, sözlerine şöyle devam etti:
"600 binden fazla genç. Hayatın her alanında tam bağımsız bir vatan hedefiyle, milletimize ve insanlığa hizmet edecek teknolojiler geliştirmek için işte zihinlerde başlayan devrim budur. Öğrenilmiş çaresizliğe yıkıcı taassuba başkaldırı budur. Ancak, bu kadarı da yetmez. Gün daha fazla mücadele etme günüdür. 2023'te, 2024'te, 2053'te ve hatta 2071'de TEKNOFEST'leri yapmaya devam etmeliyiz. 600 binleri aşan yarışmacı sayımız, milyonları geçmeli. Bu yarışmalarda yeşermeye başlayan fidanlar büyümeli, kök salıp meyve vermeli. 2005'teki hissiyatımın bir benzerini, T3 Vakfı ekibimizle TEKNOFEST için ilk sene yola çıktığımızda yaşadık. 2018'de şantiye halindeki İstanbul Havalimanı'nda düzenlenen bir model uçak yarışmasına jüri olarak katılmıştık. Aynı zamanda orada, ' Böylesine bir festival, dünyada eşi benzeri olmayan bir teknoloji festivali acaba düzenleyebilir miyiz?' sorusunu cevaplamak içindi bu ziyaretimiz. Orada bulunan Savunma Sanayi Başkanımız yine aramızda ve bugün paydaşlarımız olan bazı kurumlarımızın yöneticilerine TEKNOFEST fikrini ilk anlattığımızda çok heyecanlandılar. Ekip olarak hemen 4 koldan çalışmaya başladık. Bugün sizlerin de yaşadığı gibi çok büyük stres, yoğun emek, uykusuz geceler. Daha da önemlisi aklımızda hep şu soru vardı. 'Acaba, milletimiz TEKNOFEST'e teveccüh gösterecek mi?' Şükürler olsun. Adeta bir volkan patlaması gibi insanlarımız akın akın TEKNOFEST'e geldi. O anı ve hissiyatını hiç unutamam, hiç unutamadım. Allah'a şükürler olsun. Yine bir TEKNOFEST açılışında sizlerle birlikteyiz."
- "Bu kutlu hedefe giden yolda kaybetmek yok"
Bilimde, kültürde, sanatta, teknolojide, inovasyon ve yenilik getiremeyenlerin menzile varmasının asla mümkün olmadığının altını çizen Bayraktar, geçmişte ve bugün olduğu gibi gelecekte de yürüdükleri yolları yalan, iftira ve entrika taşlarıyla kapatmak için çalışanların olacağını dile getirdi.
Bu kişilere karşı birlikte mücadele edeceklerini vurgulayan Bakyraktar, şunları kaydetti:
"Ambargo sopası sallayarak bizleri korkutmaya çalışanlar, milli teknolojileri engellemek için darağacı kurmaya çalışanlar, biz yolumuzda dosdoğru mücadele ettikçe ve yolumuzdan dönmedikçe asla kazanmayacaklar. Durmadan, yılmadan, asla pes etmeden tam bağımsız ve müreffeh bir Türkiye için azim ve gayretle yürüyeceğiz. Biz yürüdükçe güzel vatanımıza, kardeş Azerbaycan'a ve mazlumların yaşadığı tüm coğrafyalara güneş, en sıcak en aydınlık haliyle doğacak. Asla yeise kapılmayın. Bu kutlu hedefe giden yolda kaybetmek yok. Biliyorum ki güneş yüzlü çocukların aydınlığı, balçıkla sıvanamaz. İşte umut, işte hedef, işte istikamet, tüm insanlığın onur, huzur ve barış içinde yaşadığı bir 'Kızılelma'"