SANLAB Kurucu Ortağı Kükrek: “ASELSAN bize büyük bir vizyon veriyor”

SANLAB Kurucu Ortağı Salih Kükrek, ASELSAN'ın millileştirme çabalarının etkinliğini arttırmak için kurduğu "Gücümüz Bir" platformuna yaptığı açıklamalarda, “ASELSAN bize büyük bir vizyon veriyor ve Türkiye'mizin ihtiyacı olduğu teknolojiyi de bir yandan kendisi geliştirirken bir yandan bu teknolojinin teknik altyapısını SANLAB'la beraber ülkemize kazandırıyor.” dedi.

Kükrek, ASELSAN olana iş birliklerinin ve Gücümüz Bir platformuyla tanışmalarının kazanımlarını anlattığı açıklamalarında şunları kaydetti:

"ASELSAN’la tanışıklığımız aslında çocukluğumuza dayanıyor ama firma olarak tanışıklığımız, bizim halihazırda simülasyon endüstrisinde geliştirdiğimiz bir hareketli platform sistemi var idi. Bu simülasyon amaçlı kullanılıyor. ASELSAN'ın geliştirdiği birçok stabilize sistemler var. Bu sistemlerde ise test amaçlı hareketli platform ihtiyacı var idi. ASELSAN'la işte bu şekilde bir diyaloğumuz başladı.

ASELSAN bize bu süreçte çok şeyler öğretti. En önemlisi, biz, evet, belli bir ölçüde bir teknoloji geliştirebiliyoruz ama müşteri olarak ya da savunma sanayii olarak burada gereksinimleri bilmiyor idik. Bu konuda ASELSAN bize yol gösterdi ve ihtiyaç duydukları parametrelere ilişkin nasıl çalışacağımızı bize gösterdi. Biz de kendi bilgi birikimimizle bu bilgiyi harmanlayarak şu ana kadar yurt dışından ihracat iznine tabi, lisansla bir şekilde ithal edilebilen ve dünyada tek üreticisi olan bir ürünü millileştirmiş olduk ASELSAN'ın desteğiyle. Biz bu işe girdikten bu yana ASELSAN ve Türkiye'deki diğer hiçbir firma bu ürünü yurt dışından almadı. Çok ciddi manada bir döviz kazancı oldu ülkeye.

ASELSAN hangi anlamda bizim ürünleri kullanıyor dersek: Yol koşullarına tabi tutulan tüm ürünlerde kullanıyor. Aslında bu şu manaya geliyor: Karada, havada, denizde ve bunlara ilişkin platformlarda ASELSAN'ın kullanılan bir ürünü var ise bizim sistemimiz de bu ürünün test sistemi olarak kullanılıyor. Dolayısıyla aslında sadece bir test platformu gibi gözüken bir ürün olmakla beraber tüm savunma sanayine sirayet eden bir etkisi olan bir ürün ve ASELSAN desteğiyle bunu millileştirdik. Özellikle stabilize sistemlerinde kullanılıyor bu sistemler. ASELSAN Konya'daki fabrikasında ilk önce bu kullanılmaya başladı. Şu anda da ASELSAN tüm fabrikalarında aynı sistem kullanılıyor. Hatta buradan alınan IMEI ile Türkiye'deki diğer silah şirketleri de -hem devletimize ait hem özel sektöre ait şirketler- yine bu teknolojiyi kullanmaya başladılar. Bu oldukça önemli bir şey. Bu sistemlerimizde şimdi yurt dışı ihracat noktasına geldik ve şu anda rakibimiz olan firmayla her masada kapışıyoruz karşı karşıya ve ASELSAN'ın desteğini her zaman arkamızda hissediyoruz.

İkinci olarak da şöyle bir husus var. ASELSAN'ın geliştirdiği özellikle hava araçlarındaki kamera sistemleri var. Buradaki gereksinimler biraz daha farklı. Yine ASELSAN bize bu noktada bir yol gösterdi. Biz şu anda daha düşük ağırlığı ama daha yüksek hassasiyeti olan o tür kamera optik ya da radar sistemleri için de yine test platformları yapmaya başladık. Bu da yine tamamen ASELSAN'ın bize açtığı yolla olan bir sistem. Önümüzde iki büyük fırsat var. Türkiye'nin hem yumuşak gücü hem de savunmadaki gücü giderek artıyor ve savunma sanayiinde çok daha teknik yatırımlar var. Bu teknik yatırımların en büyük gereksinimlerinden birisi de yine test altyapısı olması gerekiyor. Yoksa geliştirdiğin sistemlerin doğrulaman ve piyasaya arz etmen, kendi ordumuza ya da müttefik ordumuza verebilmen için de yine bu süreçleri yaşaman gerekir. İşte o noktada yine bize bir görev düşüyor. Biz de yeni dönemde, özellikle bu yılki ana hedefimiz olarak, yüksek tonajda, yani özellikle gemilerde ve tank paletlerinde kullanılan 8 ton, 14 ton ağırlığındaki sistemleri test edebilecek teknoloji geliştirmeye başladık. Hatta bu yılki IDEF Fuarı'nda bu teknolojinin ilk prototiplerini de sergiliyoruz. Bunun dışında yine ASELSAN desteğiyle hidrolik sistemler, özellikle uçaklarda ve roketlerde kullanılabilecek hidrolik sistemlerle yapılabilecek yüksek frekanslı testler var. Bu konuda da çalışmalara başladık. Dolayısıyla ASELSAN bize büyük bir vizyon veriyor ve Türkiye'mizin ihtiyacı olduğu teknolojiyi de bir yandan kendisi geliştirirken bir yandan bu teknolojinin teknik altyapısını SANLAB'la beraber ülkemize kazandırıyor.

Bugüne kadar yaşadığımız en büyük problem: Kendi teknolojimizi, yerli ve milli çözümümüzü özellikle girişim firması ya da bir KOBİ olarak anlatmak ve kurumları ikna etmek oldukça zordur. Aslında Gücümüz Bir şu işe yaradı bizim için ve tüm Türk firmaları için: Kendimizi ifade edeceğimiz, kendi yeteneklerimizi sunabileceğimiz ve en önemlisi de karşıdan dinlendiğini ve muhatap alındığını hissedeceğimiz bir platform oldu. Bu çok büyük bir çığır. Bana kalırsa bir teknolojinin bulunması, ASELSAN'ın yeni bir teknoloji ya da SANLAB’ın yeni bir hareket sistemi geliştirmesinden daha kıymetli bir şey. Çünkü Türkiye'de o kadar çok değerler var ki bu değerlerin açığa çıkabilmesi bir ara yüz gerekiyordu. Gücümüz Bir bunu sağladı ve sadece biz değil, yüzlerce ürün, belki binlere dayanan ürün millileştirilmiş oldu ve bu millileştirmenin şu faydası da var: Biz burada sadece ASELSAN'ın tedarikçisi olmuyoruz. Biz bu sayede ASELSAN referansıyla tüm dünyanın tedarikçisi olma referansını da elde ediyoruz. Dolayısıyla Gücümüz Bir gerçekten muhteşem bir şey. Bence ASELSAN'ın yaptığı en büyük inovasyonlardan ve yönetim kabiliyetlerinden birisi.

Gücümüz Bir’den bizim en çok ümidimiz ve beklentimiz şu: Hakikaten genel olarak bir millileştirme söylemi var, ancak bunun söylemde değil, eylemde olduğu bir platform olarak görüyoruz. Yani millileştirme tam anlamıyla altın çağına girmiş durumda Gücümüz Bir platformuyla. Millileştirmenin altın çağında biz de varız."

SANLAB Kurucu Ortağı Kükrek: “ASELSAN bize büyük bir vizyon veriyor”

Yorum yapın