FNSS tarafından Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyaçları için özgün olarak geliştirilen Pars IV 6x6 Özel Operasyonlar Aracı teslimat aşamasına geldi.
FNSS ile Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) arasında imzalanan 6x6 Mayına Karşı Korumalı Araç (MKKA) Tedariki Projesi kapsamında geliştirilen Pars IV 6x6 Özel Operasyonlar Aracı göreve başlamaya hazırlanıyor.
FNSS Pazarlama ve Programlar Grup Başkanı Aybars Küçük, AA muhabirine, teslimat aşamasına gelen araca ilişkin bilgi verdi.
Bir savunma sanayisi projesinde aracın üzerindeki sistemlerin, konfigürasyonun tamamen kullanıcının operasyonel gereksinimleriyle belirlendiğini belirten Küçük, silah sistemlerinin kaç kalibre olacağı, kaç adet konulacağı, füze ya da başka bir silah kullanılıp kullanılmayacağı kararlarının kullanıcı tarafından verildiğini söyledi.
Küçük, bir mühendislik firması olarak kullanıcı talebine göre çözüm oluşturduklarını ifade ederek, projenin tasarım ve geliştirme sürecinde proje yürütücülerinden, çözüm ortaklarından ve kullanıcılardan oluşan proje grubu ile koordineli çalışarak aracı geliştirip, tüm test süreçleri sonunda göreve hazır hale getirdiklerini bildirdi.
Testlerde aracın kullanıcı isteklerini ne derece yerine getirdiğinin değerlendirildiğini vurgulayan Küçük, bu kapsamda mayın, balistik ve el yapımı patlayıcı, mobilite, çevre şartları, elektromanyetik uyumluluk gibi bir dizi testin yapıldığını kaydetti.
Küçük, Özel Operasyonlar Aracı için bütün bu aşamaları geçtiklerini, doğrulamaları yaptıklarını dile getirerek, "Bu araç bunlardan başarıyla geçti. Şu anda konfigürasyon donmuş durumda. Aracımız askeri standartlara uygun olarak güvenilirlik ve dayanıklılık testlerinin tamamını bitirdi. Asfalt yoldaki hızlı kullanım testleri, stabilize yolda testler, çok ağır şartlarda yoğun çamurda sürüş testleri tamamlanmış durumda. Seri üretimlerimiz devam etmekte olup, ilk parti araçlarımız teslimata hazırlanmaktadır." dedi.
"Koruma seviyesi en yüksek araç"
Aybars Küçük, Özel Operasyonlar Aracı'nın şu ana kadar yaptıkları koruma seviyesi en yüksek araç olduğuna dikkati çekti.
Özel Operasyonlar Aracı'nın, MRAP denilen mayına dayanıklı araçlardan çok daha yüksek dayanıma sahip bulunduğunu ifade eden Küçük, şöyle konuştu:
"Aracımız balistik, mayın ve el yapımı patlayıcılara karşı, askeri standartlarda tanımlı yüksek seviyelerde dayanıklıdır. Özellikle mayın ve el yapımı patlayıcılara karşı çok yoğun testler yapıldı, hepsinden de başarıyla geçti. Bu mühendislerimizin neredeyse 10 yılı aşkın süredir yoğun çalışmaları sonucu. Son 10 yılda FNSS yurt içinde ve dışında çok fazla proje geliştirdi, çok çeşitli araçlar üretti. Çok farklı görevlere, operasyonlara göre çeşitli donanımlarda ve farklı tehditlere yönelik araçlar geliştirdik. Bunların hepsinde yoğun mayın patlatma testleri yapıldı. Yani aklınızın almayacağı kadar araç patlattık. Buralardan elde edilen bilgilerle çok ciddi bir birikim oluştu. Avrupa'da hiçbir firma bizim mühendislik seviyemizde değildir. Avrupa'da yıllardır yeni geliştirme yapılmıyor. Biz yıllardır çok yoğun geliştirme içindeyiz. Çok değişik araçlar tasarladık. Bunlar çok hızlı şekilde birikim sağladı."
"Adeta uçuyor"
Aybars Küçük, koruma seviyesi arttıkça aracın ağırlaştığını ancak mühendislik ekiplerinin böyle bir araçtan beklenmeyecek çeviklikte bir tasarıma imza attığını söyledi.
Aracın tasarımına ilişkin bilgi veren Küçük, şunları kaydetti:
"Bu özel operasyon aracı. Olay yerine çok hızlı intikali veya tehdit altında hızlı hareket edebilmesi lazım ve bunu her şartta ve arazide yapması gerekiyor. Buna yönelik ilginç bir tasarımımız var. Araçlarımızda motor ortada. Bu aracın ağırlık dağılımını çok nötr hale getiriyor. Aracın üzerinde asfalt, stabilize yola ve engebeli arazi sürüş konumuna göre yüksekliği ayarlanabilen hidropnömatik süspansiyonlar kullanıyoruz. Bunlar sayesinde motokros pisti gibi olan test sahamızdaki tümsekler üzerinden aracımız adeta uçarak geçebiliyor ve çok dengeli şekilde inip operasyonuna, hareketine de devam edebiliyor. Dolayısıyla çok agresif, çevik araç tasarladık."
"Çalının arkasını görüyor"
Aracın sürücüsü ve komutanına 180 derecenin üzerinde görüş alanı sağladıklarını vurgulayan Küçük, ayrıca araçta 360 derece görüntüleme yapan termal kameralar kullanıldığını bildirdi. Küçük, şöyle konuştu:
"Bu kameralardan aracın etrafındaki bütün hareketi tespit edebiliyoruz. Bunlar otomatik olarak tespit edilebiliyor. Hatta çalının arkasındaki tehdidi bile hızlı şekilde görebiliyorsunuz. Yerli bir elektronik firması çözüm ortağımızla özel kamera geliştirdik. Bu kamera hem termal ışımaları hem de gün ışığını alarak, bunları birleştirerek hem derinlik hissi veriyor hem de çukur, tümsek gibi engelleri zifiri karanlıkta bile görme imkanı sağlıyor. Bu tamamen farlar kapalı şekilde operasyon yapmasını sağlayabiliyor. Hatta karşı tarafın farı bile kamerayı etkilemiyor. Bundan sonra bütün araçlarımızda bu yerli kamerayı kullanacağız."
"2 silahla ölü bölge kalmıyor"
Araçta 2 uzaktan kumandalı silah sistemi yer aldığını ve bunların da göreve özel olarak FNSS mühendisleri tarafından tasarlandığını aktaran Küçük, 3 çeşit silah takılabilen bu sistemlerle 360 derece, hiç "ölü bölge" bulundurmadan atış imkanı sağlandığını anlattı. Küçük, bu sayede hem aracın korunduğunu hem de araçtan dışarı çıkmış personele ateş desteği sağlandığını belirterek, araçtaki karıştırma sistemiyle tuzaklanmış el yapımı patlayıcıların uzaktan patlatılmasının belirli mesafelerde engellediğini bildirdi.
Aybars Küçük, "Teslimat çok uzak değil. Araçların tamamı üretim aşamasında. Karar aşamasındayız, testler tamamlandıktan sonra teslimata başlayacağız. Herhalde teslim alınır alınmaz da özel operasyon amacıyla kullanılacaklar." dedi.
"Yerli sistemle hayat kurtaracak"
Aracın üzerinde operasyona özel bir sistem daha bulunduğunu ifade eden Küçük, akustik hedef tespit sistemi ile araca yönelik herhangi bir atış olduğunda süpersonik akustik dalgalardan hedefin yönünün çok hassas tespit edildiğini ve silah sistemlerinin oraya yönelmesinin sağlandığını söyledi. Küçük, buradaki ürünün seçiminin nasıl yapıldığına ilişkin de şu bilgiyi verdi:
"Burada herhangi bir marka veya ürünü alıp takmadık. Dünya üzerinde envantere girmiş hatta prototip sistemleri bile gerçek ortamlarda, eşdeğer şartlarda test ettik. Biri yerli, diğeri yabancı 2 sistem çok iyi performans gösterdi. Yerli olan sistemi kullandık. Neden bu kadar testten geçirdik? Çünkü bu sistem bir kere çalışacak ve çalıştığı zaman doğru çalışması lazım. Hayat kurtaracak bir sistem. Bu şekilde entegrasyonunu gerçekleştirdik. Şu anda mükemmel, bütün sistemlerimizle uyumlu çalışıyor."
"İhracat potansiyeli yüksek"
FNSS'nin 6x6 ve 8x8 araçlarını iki dost ülkeye çok büyük miktarlarda ihraç ettiğini anımsatan Küçük, "Bu aracımızın da envantere girdikten sonra çok büyük potansiyeli olacağını düşünüyoruz. Çünkü kendi kategorisinde bir ilk. Bu kadar yüksek koruma seviyesinde, bu kadar çevik ve üzerinde bu kadar yoğun donanımı bulunan bir araç bilmiyorum. Avrupa ülkeleri araçlarına göre de zaten çok daha üstün durumdalar. Tanıtım faaliyetlerimiz devam ediyor. Öncelikle envantere almamız lazım. Sadece bu aracımız değil, şu anda Türkiye'de geliştirdiğimiz bütün araçlarımızın, sistemlerimizin ihracatının oldukça yüksek olacağını bekliyoruz." diye konuştu.
Kaynak: AA