Amerikan ordusu adına çalışmalar yapan Ar-Ge birimleri, savunma sektörü ve sivil kamuoyunda yaygın olarak “dron” adıyla tanınan insansız uçak sistemlerinin sahada elde ettiği şaşırtıcı başarılar karşısında, onları bertaraf edebilmek için yönlendirilmiş enerji, mikrodalgalar ve bundan çok daha ötelere geçen yeni teknolojileri kullanarak bir dizi karşı drone sistemi geliştiriyor.
Ancak, modern zamanlarda savaşların gözdesine dönüşen dronları vurabilmek için, askerî birliklerin önce onları “görebilmesi” gerekiyor. Bu da çölde ya da açık alanlarda oldukça zor; böyle bir eyleme kalabalık şehirlerin gök yüzünde kalkışmak ise daha da zor.
İşte, yeni geliştirilen Göksel Dragnet Programı’nın (Aerial Dragnet Program) devreye girdiği nokta da tam burası. İleri Savunma Araştırma Projeleri Ajansı'nın (DARPA / Defense Advanced Research Projects Agency) geniş alan gözetleme yeteneği, yoğun kentsel ortamlarda düşman dronları tespit etmek, sınıflandırmak ve izlemek için yine dronlara monte edilmiş sensörler kullanıyor.
DARPA Stratejik Teknoloji Ofisi program yöneticisi Paul Zablocky, her yıl geleneksel olarak düzenlenen C4ISRNET Konferansı’nın geçtiğimiz 21 Nisan günkü bir oturumu sırasında yaptığı konuşmada, “Bundan böyle dronları, diğer dronları bulmak için kullanmaya başlayacağız” açıklamasını yaptı.
Kendileri küçük ama kapasiteleri tedirgin ediyor
Amerikan yönetimi, özellikle de ordu çevreleri, gerek sıcak çatışma bölgeleri, gerekse askerî haberalma faaliyetlerinin yoğun olduğu coğrafyalarda, etkili patlayıcılarla silahlandırılabilen ya da hassas bilgileri toplamak için kullanılabilen yeni nesil dronların yaratabileceği tehlikelerden ciddi düzeyde endişe duyuyor.
“Dronlar, ne kadar küçük olursa olsun, günümüzde artık kesinlikle önemsenmesi gereken birer tehdit oluşturmaktadır. Bu durumu da en net şekliyle, gerek patlayıcıyla teçhiz edilerek, gerekse sinyal bozucu olarak kullanılmak suretiyle havalimanlarına yapılan dron saldırılarında gördük” diyen Zablocky, konuya ilişkin açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Yine, bu konuda çeşitli kanallarda yayımlanan araştırma haberlerde, bazı ülkeler ve yasadışı grupların bunları patlayıcılarla donattıklarını, istihbarat, gözetim ve keşif yeteneklerini artırmak amacıyla kullandıklarını izledik. Bu araçlar hem askerlerimize, hem de sivil nüfusa karşı kolaylıkla kullanılabilir. O yüzden, ortada kesinlikle somut bir tehdit var ve bu araçlar günümüzde yerkürenin her köşesinde oldukça yaygın biçimde mevcut durumdalar.”
Diğer bütün hava sahası tarama opsiyonlarından daha ekonomik
DARPA, Göksel Dragnet'in iyice olgunlaştığı son noktada C-sUAS sistemleriyle arayüz oluşturabilmesini, optik sensörlerden, akustik sensörlerden ve ucuz radarlardan izleme verilerini iletmesini ve böylece söz konusu silah sisteminin gökten gelen bu tehdidi yenmesini istiyor. Ajans, Zablocky'nin diğer sistemlere kıyasla nispeten ucuz olduğunu söylediği 20 kilometrekarelik (yaklaşık 12 mil) kapsama alanı için 20.000 dolarlık bir maliyet noktasını hedefliyor.
Göksel Dragnet Programı, 2019 yılında San Diego-California'da ve ardından da Rosslyn-Virginia'da test edildi. San Diego uygulaması, sistemin yoğun bir kentsel ortamdaki ilk denenişiydi ve Zablocky orada toplanan verilerdeki dağınıklık karşısında şaşkınlığa sürüklendiklerini belirtiyor. DARPA yazılımcıları, sistemi yöneten teknik ekiplere çok önemli tecrübeler kazandıran bu ilk uygulamadan elde edilen veriler sayesinde, sabırlı bir çalışmaya girişerek, sinyal işleme algoritmalarındaki pek çok açığı başarıyla kapatmışlar.
Projenin olgunlaşması için daha üst düzeyde denemeler gerekli
Dronlara karşı kurulan savunma sisteminin henüz tam anlamıyla olgunlaşmadığını, sahada kusursuz bir işlev kazanması için bir dizi deneme daha yapmanın kaçınılmaz olduğunu vurgulayan Paul Zablocky, ar-ge çalışmasının daha üst segmentlere geçebilmesi için, projeyi, onu gelişmeye hevesli, bu işe yatırım yapacak bir kuruluşa aktarmak gerektiğini belirtiyor. Ajans Başkanı, konuyla ilgili açıklamalarını da şu sözlerle noktaladı:
“Şu anda, henüz yolun yarısındaki projemizin geliştirilebilmesi için çeşitli kuruluşlarla görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Önceki denemelerde hatalarımızı gördük ve risklerin çoğunu yakalayıp çözüme kavuşturduk. Her iki eyalette de çok fazla veri topladık ve artık bundan sonraki süreçte ne yapılması gerektiğine dair çok daha sağlıklı bir öngörüye sahibiz. Ancak, dürüst olmalıyım ki henüz yolumuz uzun… Bu buluşu gerçekten yetenekli, iş bitirici bir dron avcısına dönüştürebilmek için üzerinde biraz daha çalışmamız gerekecek. O yüzden, bu harika fikre şimdi bir koruyucu aile aramakla meşgulüz.”