CANiK Genel Müdürü Cahit Utku Aral, AA muhabirine yaptığı açıklamada, milli uçaksavar silahı geliştirip üretmenin yalnızca Samsun Yurt Savunma'nın değil Türkiye'nin önemli bir projesi olduğunu söyledi.
M2'nin neredeyse Türkiye'de üretilen bütün kara ve deniz platformlarının yakın savunma ve taarruz amacıyla kullandığı elzem bir silah olduğunu ve yakın zamana kadar bu konuda dışa bağımlılık bulunduğunu dile getiren Aral, bu durumun Türk savunma sanayisindeki teslimatları, satışları etkilediğini belirtti.
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı ile bu silahı geliştirmek amacıyla 2018'de bir anlaşma yaptıklarını ifade eden Aral, Aralık 2022'de gecikme, test tekrarı olmadan 750 silahın teslimatını tamamladıklarını kaydetti.
Türk platform üreticilerinin bu silaha kolayca kavuşabilmesinin daha önce yaşanan sorunları ortadan kaldırdığını, ihracatta önemli avantaj sağlandığını vurgulayan Aral, bunun yanında önemli bir ithalat ihtiyacını sonlandırdıklarını söyledi.
Yaptıkları üretimin yüzde 95'ini ihraç ettiklerine işaret eden Aral, bu ürün için de Türkiye'nin ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra ihracatı hedeflediklerini belirtti. Yıllık 4 bin 500 makineli tüfek üretme kapasitesine ulaştıklarını bildiren Aral, şöyle konuştu:
"Bu dünyadaki en büyük kapasitelerden biri. ABD her yıl kuvvetleri için yenileme ve yeni alım olarak 3000-3500 arasında makineli tüfek alıyor. Rakiplerimizin kapasitesine baktığımızda dünyada böyle bir kapasite yok. Hem ürünü geliştirmek hem en iyisini yapmak hem de yüksek kapasite 2023'te meyvelerini gösterdi. Dost ve müttefik ülkelere, kendi kuvvetlerimize teslimat miktarı 3000'i geçmiş durumda. 2023 yılı içerisinde üretilip satılacak silah miktarı ise yaklaşık 4000-4500 arasında olacak."
- Yeni versiyonlar geldi, hız katlandı
Cahit Utku Aral, 12,7x99 milimetre NATO standardındaki silahın 3 farklı hıza sahip versiyonu bulunan bir ürün ailesi olduğunu söyledi.
M2'nin dakikada 600-650 atımla genelde piyadeler tarafından ya da kara araçlarının üzerinde görev yaptığını anlatan Aral, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bu silah sadece kara araçları değil deniz ve hava araçlarında kullanılabiliyor, hava savunma görevi yerine getirebiliyor. Belli sahalarda kullanılan 2 silahın bir araya bağlandığı yaklaşık dakikada 2200 atıma çıkan çözümlerimiz var. Bunlar dronlara karşı da kullanılabiliyor. O yüzden silahın kullanım alanı çok geniş.
Dakikada 600 atım atış bir kara aracı için yeterli olabilir ama hava araçlarında bu hız yeterli değil. Platform hızı arttıkça silahın hızı artmalı ki her bir çekirdeğin düşme mesafesi daralsın, daha etkin şekilde kullanılabilsin. O yüzden 2 versiyon daha üzerine koymamız gerekiyordu. Bir tanesi dakikada 900-950 atım olan M2F versiyonu. Yine kara araçlarında kullanılabiliyor, yüksek baskı atışı sağlıyor. Deniz araçlarında kullanılabiliyor. Deniz araçlarının çoğunda balistik koruma yok, o yüzden karşı tarafı çok hızlı şekilde bastırmanız gerekiyor. Konu helikopter ve uçaklara geldiği zaman orda M3 versiyonu devreye giriyor. Aralık 2022'de projeyi tamamladığımızda hemen M2F versiyonuna yöneldik. Mayıs-haziran aylarında bu silahın kalifikasyonunu tamamlayıp satışlara başladık. Dakikada 1100 atıma sahip M3 versiyonunun tüm endüstriyelleşmesi de tamamlanmış durumda, kalifikasyon süreci devam ediyor. Önümüzde yaklaşık 2-2,5 aylık bir süreç var. Paralelde imalata başlamış durumdayız. IDEF'te sergileyeceğiz. Dünyada bu 3 ürünü üreten, kalifiye eden, satışa sunan yegane firma oluyoruz. Bu Türkiye için çok büyük bir kazanım."
- "M3'ü bekleyen birçok ülke var"
Genel Müdür Aral, M3'ün kalifikasyonunu bekleyen birçok ülke bulunduğunu bildirdi.
Helikopterleri etkin şekilde kullanan Güneydoğu Asya, Güney Amerika ülkeleri için M3'ün çok kritik bir silah olduğunu vurgulayan Aral, şunları kaydetti:
"Tedariki bu zamana kadar çok zor olan bir silah. Bizden başka dünyada bir tane üreticisi var. O yüzden bu ürünü kalifiye etmemizi heyecanla bekliyorlar. Bir söylem vardır: Kendi ülkenizde kullanılmayan bir silahı başka bir ülkeye satamazsınız. Biz her zaman bunu değiştiren firmayız. Bu zamana kadar M2 hariç bütün ürünler ilk önce yurt dışı pazarlara sunuldu, dost ve müttefik ülkelere sağlandı, daha sonra Türkiye Cumhuriyeti aldı. Bu senaryoda da yine bizi bekleyen birçok ülke var. Onlarla kontratları IDEF'te imzalayacağımızı öngörüyoruz."
- Gökbey ve T70 için göreve hazırlanıyor
Türkiye'de de M3'ün kullanılabileceği birçok hava platformunun IDEF'te sergileneceğine işaret eden Aral, "Bu silah Gökbey ve T70 helikopterleri gibi platformların silah gücüne girebilecek bir ürün. Bunlar için de güzel görüşmelerimiz olacak." dedi.
Platform entegrasyonunda önceliklerinin içeriye katlanabilen bir mesnet üzerinde silahçı tarafından kullanılabilen bir çözüm olduğunu anlatan Aral, bir sonraki adımda içeri çekilebilen ya da öne atılımlı pilot kontrolüne geçen bir mesnet tasarımı üzerinde durduklarını belirtti.
- "Bu IDEF çok farklı olacak"
Türkiye'nin son dönemde gerçekleştirdiği operasyonlarda kendisini kanıtladığını ifade eden Aral, "Bu IDEF'in bu kanıtlamanın meyvelerini vereceği, önemli anlaşmaların imzalanacağı, şov yapacağımız bir fuar olacağını düşünüyorum. Savunma Sanayii Başkanlığımıza, Milli Savunma Bakanlığımıza çalışmaları, bu gelişmeler dolayısıyla teşekkürlerimizi sunuyoruz. Tüm ülke olarak önemli bir fuara imza atacağız. Bu IDEF öncekinden çok daha farklı bir IDEF olacak." diye konuştu.
Kaynak:AA