Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Samsun Çarşamba Havalimanı'nda düzenlenen TEKNOFEST KARADENİZ'in açılış töreninde konuştu.
Türklerin yüzyıllar boyunca askeri ve ekonomik gücüyle tüm dünyaya adaletle hükmeden bir devlet olduğuna dikkati çeken Varank, şunları söyledi:
"Ancak Batı, bilimi, teknolojiyi, sanayi devrimini sahiplenip bu alanlarda ilerlerken biz, maalesef uzaktan izledik. Buharlı lokomotif icat edildi, biz geç kaldık. Telefon icat edildi, biz geç kaldık. Kıymetli madenler, teknoloji gücüyle çıkarılmaya başlandı, biz geç kaldık. Köprüler, kanallar, demir yolu inşaatlarıyla ülkelerini imar etmeye başladılar ama biz yine geç kaldık. Birinci Dünya Savaşı'na giden süreçte uçak icat edildi. Ne oldu biliyor musunuz? O ilk uçaklar Trablusgarp savaşında bize karşı mücadele ettiler, biz yine geç kalmış ve çaresizdik.
Biz geriye giderken, teknolojiye adapte olabilen ülkeler dünyaya hükmetmeye başladılar ve aramızdaki fark açıldı. Evet, sömürgecilik, zulüm ve adaletsizlik bu mesafenin açılmasını hızlandırdı belki ama biz de maalesef üzerimizdeki ataleti bir türlü atamadık. Cumhuriyet'in ilk yıllarında ağır sanayi hamleleri yaptık ancak bunları ne yazık ki sonradan gelen iktidarlar devam ettiremedi. Bu ülkeyi hazıra alıştırdılar, birilerinin takdir ettiğiyle yetinmeye mahkum ettiler ama hamdolsun, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde Türkiye, bu tahakküm zincirinin tüm halkalarını tek tek kırmayı başladı."
Varank, bugün artık Türkiye'nin, savunma sanayisinde dünyanın önemli aktörlerinden biri olduğunu bildirdi. Daha birkaç yıl önceye kadar kendi milli piyade tüfeğini bile üretemeyen bir Türkiye'nin olduğunu ifade eden Varank, bugün dünya manşetlerini süsleyen Türk SİHA'larının, oyunu değil, tarihi değiştirdiğini belirtti.
Bugün mobiliteden uzaya kadar her alanda vizyon sahibi bir Türkiye'nin olduğuna dikkati çeken Varank, "Geçmişte 'bayrak direği ipi ürettik' diye bu ülkede gazetelerde manşetler atılmış. Bugün, bizi aya ulaştıracak milli hibrit roketimizi tartışıyoruz. Yerli ve milli elektrikli otomobilimizi, Togg'u konuşuyoruz. Konuşmak şöyle dursun, gururumuz, milli insansız savaş uçağımız Kızıl Elma'yı görüyor, dokunuyoruz. Bugün takip eden değil, tayin eden bir Türkiye var." değerlendirmesinde bulundu.
Varank, her şeyden önemlisi Türkiye'nin yüksek teknolojiyle her alanda liderliğe oynayabileceğine inanan, bu yolda akıl teri akıtan TEKNOFEST kuşağının olduğunu söyledi.
Bu TEKNOFEST kuşağının milli muharip uçağı, muharip insansız hava aracı, uçan araçları, dikey inişli roketleri, karada ses hızında gidebilecek hyperloop ulaşım araçlarını tasarlayacak olan, üretecek olan kuşak olduğunu ifade eden Varank, şöyle devam etti:
"Elbette bunları hayal olarak görüp dalga geçmeye kalkanlar da var. İnanmamakta ısrar edenler hatta bu işleri karalamaya çalışanlar da var, ancak biz gençlerimize inanıyoruz. Biz buradaki coşkulu, inançlı, azimli kalabalığa inanıyoruz. Buraya gelemeyip de kalbi bizimle beraber atan kardeşlerimize inanıyoruz. TEKNOFEST yarışmaları için, burada sergileyecekleri projeleri için günlerce uykusuz kalan gençleri görüp de buna inanmamak mümkün mü? Çığ gibi büyüyen bu insan selini görüp de buna inanmamak mümkün mü?"
Varank, bundan beş sene önce, ilk TEKNOFEST'i ziyaret eden kişi sayısının 550 bin olduğunu, bu yıl ise sadece yarışmalara başvuran yarışmacı sayısının 600 binin üzerine çıktığını söyledi.
Varank, bu sene yarışmalara geçen seneden çok farklı olarak hyperloop geliştirme yarışması, dikey inişli roket yarışması, lise öğrencileri iklim değişikliği araştırma projeleri yarışması, çip tasarım yarışması da eklediklerini belirterek, "Bundan 20 sene önce 'biz yarışma düzenleyeceğiz, iklim değişikliği yarışması düzenleyeceğiz' desek bize inanır mıydınız? İnanmazdınız. 'Bu ülkede bunlar olmaz' derdiniz. Peki kutup araştırmaları yarışmasından lisede üniversitede derece alan gençlerimizi nereye göndereceğiz biliyor musunuz? Kutuplara, Antarktika'ya göndereceğiz. Niye gönderiyoruz? Biz gençlerimizin önüne farklı bir alternatif koymak istiyoruz. Onlara daha farklı bir dünya olduğunu göstermek istiyoruz." ifadelerini kullandı.
"30 Ağustos Zafer Bayramı'na yakışır anlayışı biz bu ülkede inşa etmek için çalışıyoruz"
Her sene olduğu gibi bu sene de katılımcıları muhteşem bir şölene ağırlayacaklarını bildiren Varank, burada gösteri yapacak ürünlerin son 20 yılda yapıldığını kaydetti.
Varank, bundan 20 yıl önceki 30 Ağustos Zafer Bayramlarında bunları görebilme şanslarının olmadığını belirterek, " Ama biz şu an da bu ürünlerle bu gösterileri yapıyoruz. İşte 30 Ağustos Zafer Bayramı'na yakışır anlayışı biz bu ülkede inşa etmek için çalışıyoruz." dedi.
Bu festivalde finale kalan 5 bin 252 takıma 22 milyon liranın üzerinde malzeme desteği sağlandığını ifade eden Varank, derece alan takımlara 10 milyon liranın üzerinde para ödülü verildiğini söyledi.
Varank, maalesef bunu hazmedemeyenlerin olduğunu vurgulayarak sözlerine şöyle devam etti:
"Birileri çıkıp diyorlar ki bu yarışmaları siz Cumhurbaşkanı'nın damadı için mi düzenliyorsunuz? Ben buradan kalabalığa seslenmek istiyorum. Bu festivali milletimiz için düzenledik. Siz buraları ziyaret edin, bu teknolojilerle tanışın diye düzenledik ama bunu hazmedemeyenler ne diyorlar. 'Devletin kurumları kesenin ağızını Cumhurbaşkanı'nın damadı için açtı' diyorlar. Başınıza damat kadar taş düşsün diyorum. Biz bütün imkanlarımızı çocuklarımızın evlatlarımızın hizmetine sunmaya devam edeceğiz. Emin olun Cumhurbaşkanı'nın damadı diye küçümsemeye çalıştıkları insan, kendi emeğini, mesaisini vererek ve yetmiyor kendi cebinden para harcayarak bu etkinlikleri düzenliyor ama onların hiçbir zaman böyle bir anlayışı olmadı. Biz memlekete nasıl hizmet ederiz diye bir dertleri olmadı. Onun için hizmet edenlere kulp takmaya çalışıyorlar ama biz bunlara aldırış etmeyeceğiz. Bizim istikametimiz, bizim yolumuz belli. Bizi büyük ve güçlü Türkiye'yi gençlerimizin ve milletimizin desteği ile inşa edeceğiz. Bu ülkeye hak ettiği konumu tekrar biz kazandıracağız."
Varank, 21. yüzyılın büyük meydan okumaların yüzyılı olarak tarihe geçtiğini dile getirerek, "Bu yüzyılda müesses nizamlar temelinden sarsılırken, süper güç kavramı anlamını yitirirken, yeni güç dengeleri, ortaya çıkıyor. Bu yüzyıl bir dönüm noktası ve tam da bu noktada bir karar vermemiz lazım. Biz tekrar tam bağımsız bir cihan devleti mi olacağız, yoksa kaderini başkalarının tayin ettiği alelade bir devlet mi? Bu sorunun cevabı Türkiye Cumhuriyeti'nin ikinci yüzyılına damga vuracak. Esasında sorunun cevabı, milli teknoloji hamlesi’nde yatıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Bütün engelleri yıka yıka ilerleyeceğiz
Bugünden sonra Türkiye'nin geriye doğru atacağı tek bir adım olmadığına dikkati çeken Varank, "Türkiye artık, tüketen ve satın alan değil, üreten ve ihraç eden olacak. Yaşanan gelişmeleri taklit ya da takip değil, tayin eden bir ülke olacak." dedi.
Varank, bu yolda büyük zorluklar yaşadıklarını, ciddi engellerle karşılaştıklarını belirterek, bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'nın liderliğinde bütün engelleri yıka yıka ilerleyeceklerini bildirdi.
Son 20 yıla bir asrı sığdırmayı başardıklarını ifade eden Varank, büyük ve güçlü Türkiye hayallerinin, Kızıl Elma'ya ulaşma hedeflerinin olduğunu söyledi.
TEKNOFEST'te ortaya konulan çabaların bireysel gayret değil, memleket meselesi olduğunun altını çizen Varank, TEKNOFEST'in Türkiye'nin geleceği olduğunu kaydetti.
Varank, TEKNOFEST'in büyük yeteneklerin, dahiyane fikirlerinin buluşa dönüştüğü, 2053, 2071 vizyonunun temellerinin atıldığı festival olduğunu belirterek, gençlere güvendiklerini ve onlarla beraber yürümeye devam edeceklerini ifade etti.
Ailelere seslenen Varank, "Sizin desteklediğiniz bu gençler yarının Selçuk Bayraktarları, Aziz Sancarları olacak. Biz hükümet olarak her zaman gençlerin ve onlara destek veren ailelerinin yanında olacağız. Biz bu yolu beraber yürüyeceğiz." dedi
Varank, TEKNOFEST'e maddi ve manevi destek sağlayan kamu ve özel sektör kuruluşlarına şükranlarını sundu.