Savunma, yapay zekâ ve biyoteknoloji gibi hassas alanlarda ses getirecek Ar-Ge faaliyetleri yürüten Teknopark İstanbul, 3 bine yakın projede 9 bin Ar-Ge mühendisiyle derin teknoloji üretiyor.
Teknopark İstanbul’un faaliyetlerinden bahseder misiniz? Türkiye’deki diğer teknoparklardan sizi ayıran nedir?
Türkiye girişimcilik ekosisteminin gelişmesi, yerli ve milli teknoloji markalarının doğup büyümesi için çalışan bir kurum olarak, 400’ü aşkın firma, 170’i aşkın girişim, 9 bin nitelikli Ar-Ge mühendisimizle ülkemizin en önemli Ar-Ge ekosistemlerinden biriyiz. T.C. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı ve İstanbul Ticaret Odası ortaklığında 2010’da kurulan Teknopark İstanbul, tamamlanan 3 bine yakın yerli ve milli projeyle diğer teknoparklardan ayrışarak dünya çapında ilgi odağı olmuş durumda. Bizi farklı kılan en önemli özelliğimiz de “Türkiye’nin derin teknoloji merkezi” oluşumuz. Bu bakımdan savunma sanayii şirketlerimiz için de Ar-Ge ve inovasyon konularında bir cazibe merkeziyiz. Savunma, havacılık, uzay sektörlerinde ülkemizin global alanda kendilerini kanıtlamış en önemli şirketleri Teknopark İstanul’da faaliyet gösteriyor. Girişimcilerimize uluslararası standartlarda fırsatlar sağlarken, karşılaştıkları zorlukları kolayca aşabilmeleri için onlara yardımcı oluyoruz. Firma ve girişimcilerimize TeknoDestek programıyla hibe desteği de sağlıyoruz.
Yeni lanse edilen “derin teknoloji” mottosunu niçin tercih ettiniz?
Türkiye’nin derin teknoloji merkezi olarak,savunma sanayiinin yanı sıra sibergüvenlik, enerji, yapay zekâ ve robotik sistemlerle biyoteknoloji gibi dünyada ses getirecek ve maddi değeri çok yüksek alanlarda Ar-Ge faaliyetleri yürütüyoruz. Büyük bilimsel atılım ve mühendislik yeniliğine dayalı ürünleri ifade eden derin teknolojiler nezdinde birçok önemli noktaya odaklanarak, hassas alanlarda çok değerli ve nadir ilerlemelere imza atıyoruz. Buzdağımızın görünen uçlarının yanı sıra görünmeyen asıl gövdemiz binlerce mühendis, 400’ü aşkın şirket ve 12 üniversite ile derin teknoloji tabanlı iş fikirlerine sahip girişimcilerin, yatırımcıların ve diğer paydaşların ortak hedeflerde buluştuğu devasa bir ekosistem haline geldi. Bu sebeple, 10 yıl önce “Türkiye’nin İnovasyon Merkezi” söylemiyle çıktığımız yolda yeni mottomuzu “Teknopark İstanbul Derin Teknoloji Merkezi” olarak benimsedik.
Tamamlanan yeni binanız teknoloji üçgenindeki konumunuzu etkiledi mi?
Üçüncü etabımız, Teknopark İstanbul’un en büyük binası. Böylece 10 bine yakın nitelikli Ar-Ge mühendisini istihdam edebileceğiz. Çevreye duyarlı, sürdürülebilirlik kriterleri dikkate alınarak tasarlanan binamız, kendi enerjisinin önemli bir kısmını Güneş enerjisiyle kendisi karşılayacak. Teknoparkımızın tamamı bittiğinde yani kapalı alanımız 1 milyon metrekareye ulaştığındaysa bin şirket ve 30 bin Ar-Ge mühendisine ev sahipliği yapmayı hedefliyoruz. Üçüncü etapla büyük Teknoloji Üçgeni içindeki konumumuz daha da genişlemiş olacak. Bizimle beraber Türk Japon Üniversitesi, TÜBİTAK, Bilişim Vadisi, TSE ve Gebze Teknik Üniversitesi’nin kesişimleriyle oluşan Teknoloji Üçgeni, 100-150 bin Ar-Ge mühendisinin çalışacağı, ülkemizin kalkınma motoru bölgesi.
Cube Incubation ve Cube Beyoğlu’ndan bahseder misiniz?
Buluşları dünya çapında takip edilen ve yatırım alan start-up’lara sahip kuluçka merkezimiz Cube Incubation, Türkiye’nin en büyüğü olmasının yanı sıra derin teknoloji odaklı yapısıyla girişimci projelerini destekliyor. Kuluçka merkezimizde, start-up girişimleri önemli yatırımcılarla bir araya getirerek sermaye ve finans desteği almalarına aracılık ediyoruz. Bu yıl 500’den fazla girişimciye kuluçka ve hızlandırma hizmeti vermeyi hedefliyoruz. İstiklal Caddesi’ndeki tarihi binasında açılan Beyoğlu Uydu Kuluçka Merkezi’miz Cube Beyoğlu ise ülkemizin ilk uydu kuluçka merkezi niteliği taşıyor. Yakın zamanda açmayı planladığımız Ümraniye Uydu Kuluçka Merkezi de özellikle İstanbul Finans Merkezi’ne olan yakınlığıyla, finans teknolojileri alanında girişim ve projelerin hayata geçmesinde önemli bir oynayacak.
Global çapta büyük ödüller kazanıyor musunuz?
Çalışmalarımızın meyvesi olarak dünya çapında ödüller topluyoruz. ISIF’22 Uluslararası Buluş Fuarı’ndan Grand Prix büyük ödülü, iENA 2022 Uluslararası Buluşlar Fuarı’ndan altın, gümüş ve bronz madalya, Güney Kore’deki Asya Teknoparklar Birliği Konferansı’ndan ise Excellence Prize ödülüyle döndük. Ayrıca bu yıl, Asya Teknoparklar Birliği Zirvesi’ne ev sahipliği yapacağız. Asya merkezli teknoloji şirketleri ve teknoparklar ile yaklaşık 200’den fazla kurumu İstanbul’da ağırlayacak olmamız heyecan verici.