Türkiye, uydu alanında hangi seviyede?

Türksat Genel Müdür Yardımcısı Hasan Hüseyin Ertok, Defensehere'a verdiği röportajda, Türkiye'nin uydu alanında geldiği seviyeyi değerlendirdi.

Türksat'ın da uydu alanındaki çalışmaları hakkında bilgiler veren Ertok, konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı:

''Uyduyu uzayda kullanma dediğinizde uyduyu işletme konusu gündeme geliyor. Türksat olarak biz ilk Türksat uydusunun fırlatıldığı 1994 yılından bu yana uydu işletme tecrübesine sahibiz. Bu yaklaşık 26 yıllık bir süre demek. Bu oldukça uzun bir süre baktığımızda ve çok ciddi bir bilgi birikim var haberleşme uydusunun işletilmesi konusunda Türksat’ta. Bunun dışında gözlem uyduları var biliyorsunuz, özellikle askeri ve savunma sanayiinde kullanılan.

Göktürk-2 ile birlikte hatta onun öncesinde Rasat ile birlikte başlayan üretim ve onların opera edilmesiyle ilgili bir tecrübe var Türkiye’de Göktürk-2 ve Göktürk-1 ile devam eden bir tecrübe var. O da yaklaşık baktığınızda belki bir 8-10 yıllık bir tecrübe. Bu da artarak devam ediyor. Özellikle bu alanda, gözlem uyduları alanında sayı şu anda ülkemizin sahip olduğu uydu sayısı yeterli değil. İhtiyaçları da karşılayacak seviyede değil. Bunun çok daha artması, çok daha fazlalaşması ve çok daha fazla uyduya sahip uydu filolarının işletebilmesi yeteneğininde artırılması gerekiyor, tecrübesinin artırılması gerekiyor.

Biz Türksat olarak şu anda 3 uydu işletiyoruz. 2022 yılında bu sayı altıya çıkacak. Bizim de bu konudaki tecrübemiz artacak, çok daha fazla uyduyu aynı anda işletme tecrübemizi artıracağız. Mesela 42 derece Doğu lokasyonunda 4 uyduya ulaşacağız. 4 uydunun aynı lokasyonda işletilmesi de özellikle kontrol edilmesi dahi ayrı bir tecrübe, bilgi birikim gerektiriyor, bunların hepsinin sahibiyiz. Bunları biz ileriye taşımak için yeni uydularımızla da daha gelişen filomuzla da ileriye taşımak için çalışıyoruz.

Türkiye uydu üretim alanına bakarsak, biraz önce de bahsettim, çeşitli gözlem uydusu projeleri yapıldı ve yeni projeler de yapılıyor işte TÜBİTAK UZAY’ın yine devam ettiği çeşitli projeler var.

6A projesiyle birlikte haberleşme uydusu üretiminde dünyadaki ilk 10 ülke arasına gireceğimizi söylüyoruz. Bu kabiliyet Türkiye’de var ve gelişiyor. Bu projelerin daha da artması gerekiyor ihtiyaçlara bağlı olarak tabii ki. Bu projeler arttıkça biz dünyada bu yer aldığımız ilk 10 ülke arasındaki ligde daha da güçlü hale geleceğiz ve ileriki yıllarda, biraz önce de bahsettiğim gibi bunu dışarıya pazarlayabilen hale gelmemiz aslında kritik. Çünkü bu şekilde yaptığımız zaman daha sağlam ve daha ayakta kalabilir bir sektör haline gelecek uydu-uzay sektörü. Bu konuda iyi ilerliyoruz ama projelerin devamlılığı çok önemli.

Yani 6A projesi bittikten sonra buna benzer bir projeninde devam etmesi gerekiyor. Çünkü orada oluşturduğunuz mühendis ekibinin projelerle sürekli olarak kendilerini geliştirmeleri, tecrübelerini artırmaları ve yeni ürünler çıkarmaları gerekiyor. O yüzden ben Türkiye olarak çok iyi yolda olduğumuzu düşünüyorum. Önümüzdeki yıllarında çok daha parlak olduğunu düşünüyorum. Ama rekabetçilik çok önemli.

Biz kendi bilgi birikimimizi, tecrübemizi, edindiğimiz birikimleri diğer ülkelere satabilecek konuma gelmeliyiz. Hem uydu alanında hem alt sistem alanında hem de belki uydu işletmesi alanında da olabilir.''

Türkiye, uydu alanında hangi seviyede?

 

Yorum yapın