TRMOTOR Genel Müdürü Dr. Osman Dur ile geçmişte ve halen yürüttüğü çalışmalar hakkında konuştuk

TRMOTOR Genel Müdürü Osman Dur, defensehere.com'a verdiği özel röportajda geçmişte ve halen yürüttüğü çalışmalar hakkında bilgiler verdi.

Türkiye'de kritik ve stratejik alanlarda uzman yetiştirme ve beyin gücünün etkin kullanımı hakkında şunları söyledi:

Türkiye’de alanında uzman kişi ve vizyon sahibi yöneticilerin, altyapı eksikliği, kurumsal çekişmeler, karar mercilerinin etkin kullanamaması, uzmanların düşüncelerinden çok makam ve güç sahiplerinin karar almadaki etkinliği, fikir, yol, yöntem çatışması, iletişim eksikliği, ön yargı ya da küçük hesaplarla motivasyon kaybına uğradığını, israf edildiğini ve etkin kullanılamadığını düşünüyorum.

Yılların verdiği tecrübe ile bilim ve teknoloji politikalarının belirlenmesi, yenilikçi teknolojiler geliştirme ekosisteminin kurulması,  ülkenin her bölgesine dağılmış üniversiteler ve beyin gücünün etkin kullanılması ve yenilikçi teknolojiler geliştirilebilmesi için yeraltı ve üstü kaynaklar dikkate alınarak bölgelere dağılmış Bölgesel Ar-Ge merkezlerinin kurulması, geleneksel sanayinin katma değeri yüksek alanlara evrilmesi, ülkenin stratejileri, sanayicilerin yatırım planları ve akademisyenlerin araştırma konularının örtüşmesi gibi alanlara kafa yoruyorum.

Afrika, Orta Doğu, Orta Asya, Balkanlar ve tüm dünyadan beyin gücü çekerek, bölgelerin altyapısıyla uyumlu, üniversitelerimizin tamamı ve beyin gücünü etkin kullanabilecek ve liseli gençliğin üniversite seçimlerinde yol gösterecek Bölgesel araştırma merkezlerinin kurulması, fon dağıtan, Ar-Ge yapan ve denetleyen birimlerin amamen bağımsız ve objektif kararlar verebildiği bir ekosistemin kurulması ve buraların çıktılarıyla dünyaya yenilikçi teknolojiler ihraç edebilecek markaların oluşması için hayaller kuruyor, ülkemizin, eğitim ve Ar-Ge de bölgede üs, kültür sanat ve ticarette cazibe merkezi olması derdiyle akıl ve alın teri dökerek çabalıyoruz.

Türksat, Türk milletinin gönlünde taht kurdu

"Türksat Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü olduğum dönemde yetiştirdiğimiz kadrolar bugün Türkiye'nin milli uydu ve uzay projelerinin temelini oluşturuyor. Türksat'ın 2002'lerde başlayan vizyonuyla yetişen kadrolar ve yöneticiler, bugün TÜRKSAT, TÜBİTAK, TUSAŞ, savunma sanayinde kritik konumlarda görev yapıyor. Türksat; uzay ve savunmanın dışında da medya, bilişim ve iletişimle ilgili bir çok kamu ve özel sektör kuruluşlarının kritik pozisyonlarına insan kaynağı sağlayan bir kurum oldu. 2002'lerde başladığımız tersine beyin göçü ve üst düzey yönetici yetiştirme çalışmalarımız, bir çok kurum için de örnek teşkil etti.

Türksat, 15 Temmuz darbe girişiminde de kritik rol oynayan kurumlardan biri oldu. Türksat çalışanları, darbe girişimi sırasında e-devlet, uydu, kablo altyapılarına  canı pahasına korudu. Her türlü yayıncılık ve iletişim alt yapısını kesintiye uğratmamak için direnerek bu uğurda şehitler veren Türksat, Türk Milletinin gönlünde taht kurdu.

Türksat'ta görev yaptığım yıllarda ekip arkadaşlarımla beraber önemli projelere öncülük ettik. Yerli uydu geliştirme programının başlatılması, uydu üzerinden verilen servislerin çeşitlendirilmesi, e-devlet projesinin hayata geçirilmesi, yerel TV'lerin uyduya çıkarılması, özellikle pandemi döneminde etkin kullanılan uydu ve kabloda dijital yayıncılığa geçiş bunlardan bazıları.

Özellikle e-devlet projesini ilk gündeme getirdiğimizde çok tepki almıştık. Kamu'da doğru dürüst  klavye kullanabilen kaç kişi var da e-devlet kuracakmışız, cep telefonunu doğru dürüst kullanan yok bir de bankadan para aktaracakmışız tepkileri ile karşılaşmıştık.

Uydu yapma fikrimize ise, her işi bitirdik sıra uyduya geldi öyle mi, biz daha araba mı yapabiliyoruz da uydu yapabileceğiz, uydu yapacağız diye para harcamak israftır, ihanettir gibi tepkiler gelmiş, medyada aleyhimize birçok yazılar çıkmıştı.

Tüm bu tepkilere göğüs gererek projeleri başlattık ve bu günlere gelindi. Hatta o dönemlerde Türkiye'nin Uzay Ajansı kanunu hazırlanması, uzay hukuku, uydu yörünge haklarının korunması gibi alanlarda da bir çok çalışmalar yapıldı.

Ayrıca, Eurasiasat (Monaco) yönetim kurulu üyeliği ve genel müdürlüğü, Inmarsat(İngiltere) yönetim kurulu üyeliği yanı sıra Intelsat (ABD), Eutelsat(Fransa) ve EWE Enerji'de (Almanya) çeşitli görevlerde bulundum.

TRBOR

Ülkemizin en değerli yeraltı kaynaklarından birisi olan bor mineralinin; global standartlarda, yüksek teknoloji ile donatılmış tesislerde katma değeri yüksek ürünlere dönüştürülmesi hedefiyle 2018 yılında Enerji Bakanlığı tarafından başlatılan projeleri yürütmek üzere kurulan TRBOR firmasının kurucu yönetim kurulu üyeliği ve icra kurulu başkanlığını yürüttüm.

Bu firma, bor madeninden sıcaklık ve darbeye karşı dayanım gücü yüksek zırh vb malzemeler üretmek üzere çeşitli Ar-Ge çalışmalarını sürdürmeye devam ediyor.

BMC POWER

Savunma ve ticari araç sektöründe gerekli olan yerli ve milli güç gruplarını geliştirmek ve üretmek amacıyla 2017’de kurulan BMC POWER firmasının kurucu yönetim kurulu üyeliği ve genel müdürlüğünü yaptım. 

BMC POWER tarafından üretilen 380, 600, 1000, 1500 beygir gücünde motorların ilk ataeşlemesi yapıladı, testleri devam ediyor. 1000 Beygir Gücünde transmisyon DB&S teknik desteğiyle tamamlanarak test çalışmalarına başlandı, 1500 Beygir Gücünde transmisyon ise teknik desteksiz tamamen kendi mühendislerimiz tarafıdan tasarlandı ve üretim aşaması devam etmektedir.

TRMOTOR 

Kurucu yönetim kurulu üyeliği ve genel müdürlüğünü yaptığım TRMOTOR, hava platformları için yeni nesil turbo motor tasarımlarında otorite olma vizyonuyla çalışmalarını hızla sürdürmektedir. Bir taraftan motor tasarım çalışmalarını yürütmek, bir taraftan MMU tasarımı için TUSAŞ a destek vermek, bir taraftan yardımcı güç üniteleri ile ilgili çalışmalar, bir taraftan da kabiliyetlerimizi sürekli geliştirmek için, araştırma merkezleri, üniversteler, mühendislik firmaları ve uluslararası OEM lerle işbirlikleri geliştirme anlamında çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz

İnsan kaynağının yetiştirilmesi

Üniversiteleri ayağa kaldırmadan ve yeniden yapılandırmadan, milli bir ruhla işin ucundan tutacağı bilim ve teknoloji ekosistemini geliştirmeden ne yapılırsa yapılsın bütün çabaların eksik kalacak ve gerekli, nitelikli insan kaynağı yetiştirilemeyecektir. Çünkü bilginin ortaya çıkabilmesi ve verime dönüşebilmesi için bazı temel şartlar vardır. Bu şartları sağlayacak, o ortamı oluşturacak ekosistem oluşmadığı takdirde bilgi asla ortaya çıkmaz ve verime dönüşmez. Ne yapıp edip bu ekosistemin oluşturulması, üniversitelerimizin başat rolüne geçmesi ülkemiz için en önceliklerden biridir! Anlık kararlar ya da zorlamakla değil her şey ikliminde ortaya çıkar. İklimi oluşturan da sistemdir. Bilim, teknoloji ve yenilik teknolojileri ekosistemidir. Bu ekosistem oluşturulduğu taktirde, Türkiye'nin içinde bulundu bölgesinin eğitim, Ar-Ge, kültür, sanat ve ticaret üssü olması şaşılacak bir durum olmayacaktır.

Görev yaptığım tüm kurumlarda vizyon belirlemeyi, risk almayı, süreç yönetiminin etkilenmemesi için duruşumuzu net ortaya koymayı, personelle iletişimi ve her kademe için ulaşılabilir olmayı her zaman önemsedim.

Milli teknoloji geliştirme motivasyon ve heyecanımı, çalışmış olduğum ekibime de aktararak huzurlu bir çalışma ortamı oluşturmaya dikkat ettim.

Osman Dur kimdir?

1988 yılında Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Bölümünü birincilikle bitirdi ve aynı bölümde araştırma görevlisi oldu. Daha sonra kazanmış olduğu araştırma bursu ile Budapeşte Teknik Üniversitesi'nde master tez çalışmalarını tamamladı. 

1994 yılında Marmara Üniversitesi'ne araştırma görevlisi olarak geçti ve Marmara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Fizik Anabilim Dalı'nda doktora çalışmalarına başladı. ABD Florida State Üniversitesi'nden almış olduğu araştırma bursu ile doktora çalışmalarını Florida State University National High Magnetic Field Laboratory'de tamamladı.

Doktora sırasında o dönemde yeni kurulan dünyanın en büyük araştırma merkezlerinden biri olan ulusal yüksek magnetik alan laboratuvarlarında ( National High Magnetic Field Laboratory) çeşitli çalışmalar yaptı.

Yerli ve milli yenilikçi teknolojiler geliştirme ve Ar-Ge projelerinde bazen akademisyen, bazen brökrat ve bazen de üst düzey yönetici pozisyonlarında görev alarak çalışmalarını sürdürüyor.
 

Yorum yapın