Teknopark İstanbul’un kuluçka merkezinde faaliyetlerini yürüten Turing Kimya Endüstrisi, formülünü kendisi bulduğu radyasyon koruma kalkanı ürünleri alanında çalışıyor.
Turing Kimya Endüstrisi Kurucu Ortağı Muhammet Emin Çağlar, firmanın ortaya çıkış sürecini ve üreticisi oldukları kurşunsuz plaka ürünleri Defensehere.com’a anlattı.
Dünya pazarına açılmayı hedeflediklerini belirten Çağlar, şunları söyledi:
“Turing Kimya Firması olarak 20 Şubat 2020’de Teknopark İstanbul’da kurulduk. Nükleer kimyaya yönelik ürünler yapıyoruz. Nükleer sektörde faaliyet gösteriyoruz. Firmamızda çalışan kimya mühendisleri var. Argeler devam ediyor. Bizim ilk çıkardığımız ürünler radyasyon geçirmeyen kurşunsuz plakalar ve kurşunsuz kumaşlar üzerine.
İTÜ’de 2 sene önce şirketleşerek başladım ve şirketleşme aşamasında artık üniversitede, laboratuvarda argeyi bitirip Teknopark İstanbul’a gelip burada yerleşik bir düzende arge çalışmasını devam ettirme ve aynı zamanda seri üretim yapma aşamasına geçtim. Teknoparkın bize burada çok faydası oldu. Ürünümüzü son bir senedir seri üretim haline getirdik. Hali hazırda müşterilerimize veriyoruz. Dokuzuncu aşama bitmiş, onuncu aşama olmuş, ticarileşmiş bir üründür.
Coca Cola yurt dışında hap formül şeklinde fabrikalara formülleri dağıtır ve böylelikle Coca Cola ortaya çıkar. Benim şu anda yapmış olduğum olay da aynı yurt dışındaki global firmalara benziyor. Ben hap formül şeklinde bunu üretiyorum kendi yerimde. Daha sonra fabrikalara dağıtıp fason üretim yaptırıyorum ve plakalar ortaya çıkıyor bu şekilde.
İleriki hedeflerimizde, fabrika kurulum aşaması bittikten sonra kendi makinalarımızla kendi üretimimizi yapmayı düşünüyoruz. Sektörde biz kurşuna karşı bir muadil ve alternatif oluşturabilmek için yerli madenleri kullanarak high-tech ürün geliştirdik. Çünkü kurşun artık low-tech bir ürün. 1945’den beri kullanılan bir kurşun ürün artık low-tech segmentine girdiği için biz ona karşı bir muadil hightech ürünler geliştirmeye başladık. Bununla alakalı biz ürünlerin içerisinde bor maddesi de kullanıyoruz, farklı türevlerde kimyasallar da kullanıyoruz. Bunların hepsi doğal minerallerden oluşmaktadır. Ürünümüzün şu anda hali hazırda RoHS belgesi vardır. Yani ürünün içerisinde herhangi bir ağır metal olmadığına dair Avrupa mevzuatına uygunluk belgesi aldık. Bununla alakalı, Türkiye Atom Enerji Kurumu belgelerimiz ve lisanslarımız var. TSE ve CE belgelerimiz var.
Bir senenin sonunda Avrupa’da özel sektörden bir firmadan yatırım aldık. O yatırımla beraber şu anda bir büyümeye gidiyoruz. Hem finansal olarak hem operasyonel anlamda, hem arge olarak bir fabrika kurulum aşamasına girdik şu anda.
Türkiye’de, TÜİK verisine göre 41 milyon dolarlık sektör, ithalat verisi. Biz bu ithalatı bitirip ihracata yönelmeyi düşünüyoruz. Dünya pazarında, globalde 1.5 milyar dolarlık bir sektör burası. Almanya’daki müşterilerin bizden talep ettikleri ürünleri numune cinsinden ve çok yüksek bir oranda değil. Ama bizden küçük bir oranda alım yaptılar. Oraya, Almanya’ya fatura kestik. Yurt dışına ihracat çoğalacak ama henüz daha bunun alt yapısını biz Türkiye’de yeni yeni oluşturuyoruz. İkinci senemizde biz globale açılmayı düşünüyoruz. Gelen talepleri tabi değerlendiriyoruz ve geri çevirmeyerek onlara tabi ürün veriyoruz. Şu anda ürünlerimizin uluslararası patenti onaylandığı için gönlümüz rahat bir şekilde yurt dışına da ihracat yapabiliyoruz. Yurt içinde de mal verebiliyoruz ve fatura kesebiliyoruz.”