Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır, bireyleri ve şirketleri siber tehditlerden korumak için rehber çalışması yürüttüklerini, siber güvenliğin sağlanması noktasında bakanlık olarak her türlü desteği vereceklerini bildirdi.
Kacır, Antalya'da Serik ilçesi Belek Turizm Merkezi'ndeki bir otelde gerçekleştirilen Türkiye Siber Güvenlik Kümelenmesi 3. Sektör Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, Kovid-19 sürecinde uzaktan eğitimle çalışma başta olmak üzere dijital teknolojilerin yoğun bir şekilde kullanıldığını ve dijital dönüşümün bir zorunluluk haline geldiğini söyledi.
Teknolojinin günlük hayatta öneminin daha da arttığını ve hızlı gelişim sağladığını ifade eden Kacır, buna karşın kullanılan sistemlerin dış etkilere karşı güvenliğinin de büyük önem taşıdığını vurguladı.
Geçmişte Firewall gibi önlemler siber sistemleri korumak için yeterli olabilirken, saldırı vektörlerinde artan çeşitlilikle bu alanda özelleşmiş yazılımlara, cihazlara ve personele olan ihtiyacın gün geçtikçe arttığını belirten Kacır, "Siber güvenlik alanında dünyanın en güçlü ülkelerinin bile siber saldırılardan zarar görüyor olması ve saldırıların sonuçları durumun ciddiyetini bir kez daha ortaya koymaktadır. Yalnızca geçtiğimiz yıl ABD'nin doğu yakasında tüketilen yakıtın yüzde 45'ini taşıyan boru hattının maruz kaldığı siber saldırı bile siber dünyada gerçekleşen atakların fiziki, ekonomik ve ulusal güvenlik gibi çok boyutlu etkilerinin olabileceğini bizlere gösterdi." dedi.
- "Ulusal siber güvenliği olmazsa olmazımız"
Siber saldırıların sayısı kadar gerçekleştirdikleri hasarın parasal ve toplumsal etkilerinin ürkütücü boyutlara ulaştığını, buna karşın ciddi önlemler almak gerektiğini vurgulayan Kacır, şunları kaydetti:
"Ulusal siber güvenliğimizi, ülkemizin ekonomik kalkınması ve ulusal güvenliğimiz için olmazsa olmaz görüyoruz. Bu nedenle de ülkemizde, siber güvenlik ekosistemimizin güçlendirilmesi, yerli ve milli siber güvenlik çözümlerinin geliştirilmesi ve kullanımının yaygınlaşması, siber güvenlik farkındalığının oluşturulması ve ekosistemin ihtiyaç duyacağı insan kaynağının yetiştirilmesi için bakanlık olarak, yoğun bir çaba sarf ediyoruz. Bakanlığımızın bağlı ve ilgili kuruluşları ile ülkemizin bu alanda ihtiyaçlarını tespit ediyor, ekosistemi geliştirecek politikaları ve projeleri hayata geçiriyoruz."
Türkiye'de son 20 yılda atılan adımlar ve verilen teşviklerle güçlü bir Ar-Ge ile teknoloji ekosistemi oluştuğuna işaret eden Kacır, "Sayıları 90'u aşan teknoparklarımızda 7 binden fazla firma faaliyet göstermekte. Ar-Ge ve tasarım merkezlerimizin sayısı 1500'ü aştı. Böylesi güçlü bir teknoloji ekosistemi ile her geçen gün gelişen bir siber güvenlik ekosistemine de şahit oluyoruz. Teknoparklarımızdan çıkan güzel başarı hikayeleri ile gururlanıyoruz." diye konuştu.
Güçlü bir ekosistemin, hem ulusal güvenliğe katkı sunacağını hem de ihtiyaç duyulan kritik teknolojileri üreten ülke olma hedefine bir adım daha yaklaştıracağını anlatan Kacır, bu nedenle de kamu olarak kendilerini ekosistemin temel paydaşı, destekleyicisi ve müşterisi olarak gördüklerini dile getirdi.
- "Türkiye Açık Kaynak Platformu'nu hayata geçirdik"
Kamunun ve özel sektörün kullandığı yazılımlarda dışa bağımlılığı azaltmak ve olası siber güvenlik sorunlarını ortadan kaldırmak için yerli açık kaynak çözümleri geliştirmek üzere bakanlık öncülüğünde Türkiye Açık Kaynak Platformu'nu hayata geçirdiklerini bildiren Kacır, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Özellikle, platform bünyesinde hayata geçirdiğimiz dijital rozet projesiyle tüm sektörlere 4 yönelik yetkinlikleri belirlemeyi ve bunları e-sertifika haline getirmeyi planladık. Bu sayede, siber güvenlik alanında çalışanların olgunluk seviyelerinin belirlenmesi ve bunun belgelendirilmesini sağlayacağız. 200'ün üzerinde üye firmanın yer aldığı Türkiye Siber Güvenlik Kümelenmesi ile çalışmalarımız da süratle devam ediyor. Halihazırda var olan iş birliğimizi daha da güçlendirecek bir mekanizma oluşturduk. Danışma kurulunda verdiğimiz katkıyı, teknik boyutta derinleştirmek üzere bir çalışma grubu kurduk."
2017'den bu yana TÜBİTAK destek ve burs programları ile siber güvenlik alanında 274 proje ve 62 kişiye 386 milyon lira destek verdiklerini ifade eden Kacır, 2018'den bugüne kadar da KOSGEB programları kapsamında siber güvenlik alanında 29 işletmeye 434 bin 499 lira destek verdiklerini bildirdi.
- "Bireylere Yönelik Bilgi Güvenliği Rehberi hazırladık"
Ulusal Girişimcilik Stratejisi'nde siber güvenliğini odak alanlardan biri olarak belirlediklerini dile getiren Kacır, şunları kaydetti:
"Bireylerimizi ve şirketlerimizi siber tehditlerden korumak için rehber çalışmaları yürütüyoruz. Dijital teknolojilerin kullanımının günlük hayatımızda oluşturduğu güvenlik risklerini bertaraf etmek üzere Bireylere Yönelik Bilgi Güvenliği Rehberi'ni hazırladık. Rehber ile vatandaşlarımızın karşılaşabileceği risklere yönelik farkındalığı artırmayı hedefliyoruz. Hazırlık çalışmalarını yürüttüğümüz Mevcut Durum Değerlendirme ve Gereksinim Analizi Kılavuzu ile işletmelerimizin siber güvenlik altyapısı ihtiyaçlarını ve bu süreçlerde görev alacak kişilerin taşıması gereken özellikleri belirliyoruz. Bu rehberlerin uygulama süreçlerinde yerli ve milli siber güvenlik ürünlerimizin tanıtımı, gerek kamu gerek özel sektörde kullanımının yaygınlaştırılmasını da önceliklerimiz arasına aldık."
2017'den beri TÜBİTAK bilim insanlarına yönelik destek programları kapsamında siber güvenlik alanında 62 kişiye 15,9 milyon lira destek sağladıklarını bildiren Kacır, "Salgınla daha da hızlanan dijitalleşme sürecini çok iyi yönetmek, siber güvenlik çalışmalarımıza hız kazandırmak ve süreci Türkiye için bir fırsata çevirmek niyetindeyiz. Bakanlık olarak bu yolda her türlü desteği vermeye hazırız. Bu süreçte iş dünyamızla, sivil toplum ve meslek kuruluşlarımızla birlikte hareket etmeye devam edeceğiz. Üreten, güçlü ve büyük Türkiye hedefine hep birlikte ulaşacağız." ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA