Milli Savunma Bakan Yardımcısı ve MKE Yönetim Kurulu Başkanı Celal Sami Tüfekci, MKE ve SAHA İstanbul iş birliği ile düzenlenen MKE-SAHA Tedarikçi Buluşması’nda konuştu.
“Esas hedefimiz MKE’nin ürünlerini dünyaya pazarlamak ve diğer ülkelere satmak” diyen Tüfekci, şunları söyledi:
“Burada ilk kez yapılan tedarikçi zirvesinin hayırlara vesile olmasını diliyorum. MKE Türkiye için çok önemli yarım yüzyılı geçen remi kuruluşu tarihi ve Türkün ateşli silahlara ve inovasyona verdiği önemin temel yapıtaşı olan kuruluşun bünyesinde bulunuyoruz. Ben MKE’de yeniyim beni tanıyanlar savunama sanayinden geldiğimi bilirler. Savunma Sanayi Müsteşarlığında pek çok faaliyet yürüttüm o da sanayileşmeydi. Bir ekosistem oluşturmak üzere nelere yapmalıyız üzerinden yola çıktığımız faaliyetlerdir. MKE savunma sanayimizin köklü kuruluşlarından biridir. MKE içerik olarak işi savunma sanayi firması olarak, MKE’nin işi yapması büyümesi değildir, savunma sanayisinin ekosistem ile büyümesi gerekir. Son zamanlarda ürün kütüphanesi iş birlikleri gibi uygulamalar temek olarak Savunma Sanayinin yerlilik oranın artırılması için çok önemli faaliyetlerle milli teknoloji ve yerli üretimdir.
ABD birçok üretimini Çin’de yaptırıyor yani aslında yerli üretim değil… Amerikan malı cihazlar Çin’de yapılıyor ancak teknolojisi Amerika’ya ait. Bizim gibi geçiş döneminde süper lige oynayan bir ülke için yerli teknoloji önemlidir. Onun için sizlerin güçlenmesi ve tedarik piramidinde MKE’nin hemen altında katma değeri yüksek alt yükleniciler olarak bazen de hemen yanı başında iş ortakları olarak yer almanızdır.
İş birlikleri çok önemli bizim varımız yoğumuz Türk sanayicisidir. Türk sanayici “kahramandır.” tüm zorluklara rağmen vergidir borçtur harçtır ona rağmen üreten Türkiye’yi sıralayan Türk sanayicisidir. Neden sanayiciler önemlidir? Hizmet sektörü ile üretemeyen bir kitle ile bir yerlere varmanı mümkün değil. Milli gelirin armasının tek unsuru üretimdir. Ağır sanayi üretimi de olabilir, kimyasal üretimler olabilir. Odakta, katma değeri yüksek üretim olmalı.
“Türkiye’nin ihracat rakamı 250 milyar dolar”
Bazı sayıları paylaşmak istiyorum. Bu konferanstan beklediğim hipotezler var. Türkiye güçlü bir ülke ve süper lige oynayan bir ülkedir. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yol kat ettik.
Son 20 yılda hızlandık, belli bir yol kat ettik ama bizim için yeterli değil. TSK ihtiyaçları belli onu karşılayacağız ama esas hedefimiz ne MKE’nin ürünlerini dünyaya pazarlamak ve diğer ülkelere satmak.
Türkiye’nin ihracat rakamı nedir? Yaklaşık 250 Milyar Dolar, peki buna harcadığımız efor nedir? Bunu kilogram başına harcadığımız rakam örnek verilebilir. Türkiye’nin 250 milyar dolar ihracatı elde edebilmesi için kilo başına elde ettiği değer 1.5 dolar, savunma sanayinin kilo başına elde ettiği değer yaklaşık 60 dolar. Katma değer bizim için anahtardır. Burada katma değeri nasıl artıracağız çok basit proje süreçlerin kısaltıp daha az insanla çalışıp otomasyona geçerek. Katma değer üretmek üzere milli teknolojiyi elde etmek üzere birtakım firmalar kurduk.
Şu an yönetim kurulu başkanlığını yaptığım ULAK firmasının, kilogram ihracat rakamı 160 dolar bu eskiyen 4.5 teknolojisinde geçerli, 340 dolar 5G teknolojisinde, sisteme kattığınız akım ve üretim süreçlerinde yaptığımız optimizasyon çok önemli. MKE’deki teknolojiler neler olabilir, kimyasal ve mekanik teknolojileri olabilir, bu teknolojiler kendi alanında çok eskimiş gibi de görülebilir. İnovasyon geç değildir.
Bulunduğumuz odadan kutunun dışına çıkamıyorsak bile hallerimizde bu kutunu dışına çıkarak, üretim sürecini nasıl hızlandırırız ve katma değerini nasıl artırırız diye düşünmeliyiz. Üretim teknolojilerini kullanmak çok önemlidir.
Teknoparklarda çok iyi ARGE işleri yapılıyor ama esas odaklanmamız gereken bazı alanlar var. Bu da üretim teknolojileri. Biz cep telefonu pazarında neden yokuz ya da TV panellerinde neden yokuz. O panelleri milli olarak ARGE yapma ve üretim konusunda yatırım yapamaya zaman kalmıyor. Bu üretim teknolojileri için kurduğum ÜRTEM’e çok önem veriyorum.”