İsrail, 9.7 milyonluk nüfusuyla küçük bir ülke gibi görünebilir, ama teknoloji dünyasında satın alma ve birleşme (M&A) faaliyetleriyle çok ön planda olan bir ülke. Crunchbase’in verilerine baktığımız zaman, 2023’te küresel teknoloji M&A’larının toplam değeri yaklaşık 1 trilyon dolar civarındadır. Buna karşılık, İsrail merkezli şirketlerin 2024’te gerçekleşen sadece dört büyük anlaşması bile 3.75 milyar doları buluyor. Bu, küresel pazarın %0.375’ine denk geliyor. Verilere göre kısa bir değerlendirme yapacak olursak: Dünya nüfusunun yalnızca %0.1’ini barındıran ve küresel ekonomiye %0.4 oranında katkıda bulunan bir ülke için bu rakamlar hiç de azımsanacak gibi değil. Teknoloji ve yenilik konusunda İsrail’in küresel ortalamanın çok ötesinde bir performans sergilediği açıkça ortada. Mesela Nvidia’nın Run:AI’ı 700 milyon dolara ya da SAP’nin WalkMe’yi 1.5 milyar dolara alması, İsrailli şirketlerin yapay zeka ve kurumsal yazılım alanındaki etkisini gösteriyor. Ama işin bir de siber güvenlik boyutu var ki, onu stratejik açıdan iyi okumak lazım.
Geçtiğimiz hafta Google’ın İsrailli siber güvenlik şirketi Wiz’i tam 32 milyar dolara satın alması, bizi bu tabloyu baştan sona yeniden düşünmeye itmeli. Bazen bir şeyi sadece ihtiyacınız olduğu için değil, başka hesaplarla da alabilirsiniz! ABD’nin İsrail’e uzun yıllardır verdiği destek, özellikle askeri ve teknolojik iş birliği üzerinden şekilleniyor. Google’ın bu hamlesini, Amerikan özel sektörünün İsrail’in teknoloji ekosistemine güç katan bir adımı olarak görmek mümkün. Zaten ABD, İsrail’e her yıl milyarlarca dolarlık yardım yapıyor; ayrıca teknoloji ve savunma alanlarında sıkı ortaklıklar yürütüyor. Google’ın Wiz’i alması, bu ilişkinin özel sektördeki bir yansıması desek yanlış olmaz. Peki kimdir bu Wizi’n kurucuları?
Wiz’in kurucu kadrosu
Wiz’in kurucularının kariyerleri çok dikkat çekici! Assaf Rappaport, Ami Luttwak, Roy Reznik ve Yinon Costica, İsrail Savunma Kuvvetleri’nin (IDF) 8200 biriminde askerlik yaparak kariyerlerine başlayan isimler. Bu birim, siber güvenlik ve istihbarat alanında çalışan bir yapı, yani dört ismin de yolu buradan geçmiş.
Askerliklerinin ardından 2012’de Adallom’u kuruyorlar. Assaf Rappaport şirketin CEO’su oluyor, Ami Luttwak teknik müdür (CTO) pozisyonunu alıyor, Roy Reznik araştırma ve geliştirmeden (R&D) sorumlu oluyor ve Yinon Costica ise ürün yönetimini üstleniyor. Adallom, bulut tabanlı güvenlik çözümleri geliştiren bir girişim ve 2015’te Microsoft, Adallom’u 320 milyon dolara satın alıyor. Satış sonrası ekip, Microsoft’ta çalışmaya devam ediyor ve Rappaport, Microsoft İsrail’in genel müdürü olarak atanıyor. Luttwak, bulut güvenliği ekibinde teknik bir rolde yer alıyor; Reznik, araştırma ve geliştirme birimlerinde çalışıyor; Costica ise bulut güvenliği ürünlerinin program yönetiminde bulunuyor.
2019’un sonlarında Rappaport Microsoft’tan ayrılıyor ve diğer üçü de onu izliyor. 2020’de Wiz’i kuruyorlar ve Rappaport yine CEO oluyor, Luttwak teknik müdür (CTO), Reznik araştırma ve geliştirmeden (VP of R&D) sorumlu, Costica ise ürün yönetimini (VP of Product) üstleniyor. 2023’te şirket, 350 milyon dolarlık bir yatırım turunda 10 milyar dolar değerlemeye ulaşıyor. 2025’te ise Google, Wiz’i 32 milyar dolara satın alıyor.
ABD’nin İsrail’e Kesintisiz Desteği
ABD’nin İsrail’e desteği sadece devletler arasında değil, Wiz örneğinde olduğu gibi diğer şirketler düzeyinde de kendini gösteriyor. Örneğin, Google ve Amazon’un İsrail hükümetiyle yaptığı 1.2 milyar dolarlık Project Nimbus bulut hizmeti anlaşması, Amerikan teknoloji devlerinin İsrail’in altyapısına ne kadar entegre olduğunu gözler önüne seriyor. Bu noktada “Google, Wiz’i İsrail’e finansal destek için mi aldı?” sorusu akıllara gelebilir. Bu biraz niyet okumaya kaçar; çünkü Google gibi devlerin önceliği genelde kârlılık ve pazar payı gibi ticari hedefler etrafında şekillenir. Yine de bu satın almanın ABD-İsrail ittifakının daha geniş resminde olumlu bir etki yarattığını söylemek zor değil.
Bu iddianın analizi için Alphabet (Google’ın çatı şirketi) şirketinin yapısına göz atmakta fayda var. Alphabet Inc., Google’ın çatı şirketi olarak 10 Ağustos 2015’te kurulan ve teknoloji dünyasında geniş bir etkiye sahip olan bir holding şirketi. Larry Page ve Sergey Brin tarafından Google’ın yeniden yapılandırılmasıyla hayata geçirilen Alphabet, Google’ın devasa büyümesini ve çeşitlenen iş kollarını daha etkin yönetmek amacıyla oluşturuldu.
Alphabet bugüne kadar 200’den fazla şirket satın aldı. Bu rakam, Google’ın 2001’den beri gerçekleştirdiği satın almaları ve Alphabet’in 2015’ten sonraki genişlemesini kapsıyor. Ayrıca, Alphabet’in kendi bünyesinde oluşturduğu “Other Bets” (Diğer Bahisler) olarak adlandırılan yenilikçi girişimler de var. Bunlar arasında Waymo (otonom araçlar), Verily (yaşam bilimleri), Calico (yaşlanma araştırmaları), Wing (drone teslimatı) gibi şirketler yer alıyor. Google LLC ise Alphabet’in en büyük ve en önemli yan kuruluşu olarak, YouTube, Android ve Google Cloud gibi devasa operasyonları içeriyor.
Peki Alphabet’in Wiz dışında bünyesine kattığı diğer İsrailli şirketler hangileri?
Alphabet, 2013’te navigasyon devi Waze’i 966 milyon dolara bünyesine kattı; 2022’de siber güvenlik alanında uzman Siemplify’ı yaklaşık 500 milyon dolara satın aldı; 2019’da veri entegrasyon şirketi Alooma’yı tahmini 100-150 milyon dolar karşılığında satın aldı; ayrıca 2010’da video ve artırılmış gerçeklik üzerine çalışan Quicksee’yi de portföyüne ekledi, ancak bu anlaşmanın mali detayları kamuoyuyla paylaşılmadı. İsrail merkezli şirketlerin bu kadar olduğunu düşünmeyin, çünkü Alphabet’in 250-300 civarında şirketi kontrol ettiği tahmin ediliyor ve bu şirketlerin çoğu küçük ölçekli girişimler ya da hisse yatırımları olduğu için %100 Alphabet şirketi olarak sınıflandırılmıyor. Örneğin, “Other Bets” projeleri veya GV (Google Ventures) ve CapitalG aracılığıyla yapılan yatırımlar arasında İsrailli şirketler var fakat bunlar doğrudan satın alma olarak sınıflandırılmıyor.
Wiz satın almasının tarihsel yolculuğuna bakacak olursak, bu hamlenin aslında bir süredir masada olduğunu görüyoruz. Wiz, 2020’de kuruldu. Bu ekip, daha önce 2015’te Microsoft’a 320 milyon dolara sattıkları Adallom’un da kurucularıydı, yani siber güvenlik dünyasında evveliyatı olan bir tecrübeye sahipler. Wiz, bulut güvenliği çözümleri sunan bir şirket olarak hızla büyüdü ve 2023’te 350 milyon dolarlık bir yatırım turunda 10 milyar dolar değerlemeye ulaştı. Ancak asıl dönüm noktası, 2024’ün ortalarında Alphabet ile başlayan görüşmeler oldu. Temmuz 2024’te Wall Street Journal, Alphabet’in Wiz’i 23 milyar dolara satın almak için ileri düzey görüşmelerde olduğunu yazdı. O dönemde bu anlaşma, hem Google’ın tarihindeki en büyük satın alma hem de İsrail teknoloji sektörünün en büyük çıkışı olacaktı. Fakat işler beklenildiği gibi gitmedi; Wiz, anti-trust endişeleri ve bağımsız kalma isteği nedeniyle bu teklifi geri çevirdiği konuşuldu. CEO Assaf Rappaport, o dönemde yaptığı açıklamada, şirketin halka arz (IPO) yolunda ilerlemeyi tercih ettiğini söylemişti.
Ancak 2025’e geldiğimizde tablo değişti. Mart 2025’te Alphabet, Wiz’i bu kez 32 milyar dolarlık rekor bir bedelle satın almak için kesin anlaşmayı imzaladı. Wiz’in bu süreçteki hızlı yükselişi dikkat çekici: 2023’te 500 milyon dolarlık yıllık yinelenen gelire ulaşan şirket, 2025’te bu rakamı ikiye katlamayı hedefliyordu. Google’ın bu satın almayla, Amazon Web Services ve Microsoft Azure gibi rakiplerine karşı elini güçlendirmek istediği aşikâr. Ayrıca, Wiz’in mevcut müşterileri arasında Morgan Stanley, BMW ve LVMH gibi devler yer alıyor ki bunun da Google’a ciddi bir müşteri portföyü kazandıracağı kesin.
Piyasa dinamikleri açısından baktığımız zaman ise siber güvenlik, şu anda teknoloji dünyasının en sıcak alanlarından biri. Şirketler, verilerini korumak için her zamankinden daha fazla para harcıyor. Wiz’in yükselişi de tam bu trende denk geldi. Ama Google’ın bu hamlesi, sadece rakiplerine yetişmek için mi, yoksa gerçekten uzun vadeli bir vizyon mu? Bazı analistler, bu satın almanın Google Cloud’u liderliğe taşıyabileceğini düşünüyor. Diğerleri ise şüpheli: “Bu kadar para, daha küçük ve hedefe yönelik birkaç satın almayla daha iyi değerlendirilebilirdi.” diyorlar.
İşin başka bir boyutu da var. 32 milyar dolar, öyle az buz bir rakam değil. Google’ın daha önce yaptığı büyük satın almalara bakarsak; mesela 2011’de Motorola’yı 12.5 milyar dolara alması ya da 2014’te Nest’i 3.2 milyar dolara satın alması gibi örnekler var ve bu sonuçlar her zaman bekleneni vermedi. Motorola macerası, birkaç yıl sonra 2.91 milyar dolara Lenovo’ya satılmasıyla bitti. Nest ise hâlâ Google’ın ekosistemine tam anlamıyla oturmuş değil. Bu geçmiş, “Wiz gerçekten bu paraya değer mi?” sorusunu akla getiriyor.
Wiz’in Değeri Gerçekten 32 Milyar Dolar mı?
Wiz, 2020’de kurulduğundan beri inanılmaz bir büyüme göstermiş bir şirket. 18 ayda 100 milyon dolar yıllık yinelenen gelire (ARR) ulaşması ve 2024’te bu rakamı 700 milyon dolara yükseltmesi önemli bir başarı. Bu, şirketin sektördeki en hızlı büyüyen oyunculardan biri olduğunu gösteriyor. Wiz, Fortune 100 şirketlerinin %40’ını müşteri portföyüne katmış durumda. AWS, Azure ve Google Cloud gibi platformlarla entegrasyonu, onu rakiplerinden (örneğin, CrowdStrike, Palo Alto Networks) ayıran önemli bir parametre. Bu stratejik konumun, Wiz’in değerini artıran bir unsur olduğu aşikar.
Siber güvenlik piyasasında yapılan yatırımlara baktığımız zaman ARR çarpanları, şirketin büyüme hızına ve kârlılığına bağlı olarak değişiyor. Wiz’in 700 milyon dolar ARR’si üzerinden 32 milyar dolar, yaklaşık 45x gibi bir çarpana denk geliyor. Bu, halka açık rakiplerine (örneğin, CrowdStrike’ın 30-40x civarı çarpanları) kıyasla çok yüksek bir sayı. Wiz’in gelir artışı ve pazar potansiyeli dikkate alındığında, 20-25 milyar dolar civarı bir değerleme daha “makul” görünebilir (30-35x ARR çarpanıyla) ama Google Cloud, AWS (%32 pazar payı) ve Azure (%20) karşısında %10-12 civarında bir payla pazarda üçüncü sırada yer aldığı ve rakiplerine karşı geride olduğu için bu yatırımı katalizör görevi gören bir hamle olarak değerlendirmiş olabilir. Bence, “değeri bu”dan ziyade “bu değere ihtiyacımız var” hamlesi yapılmış gibi duruyor.
Wiz’in satışı, iki taraf için de kazançlı gibi görünse de altında yatan motivasyonlar farklı hikayeler anlatıyor. Google, bulut savaşlarında geri kalmamak için cömert belki de fazla cömert bir hamle yaptı; Wiz ise riskli bir IPO macerası yerine garantili bir altın bilet aldı. 32 milyar dolar, Wiz’in bugünkü değerinden çok, siber güvenliğin geleceğine dair bir bahis gibi. Ama bu bahsin kazananı kim olacak? Google, bu parayla gerçekten bir pazar lideri mi satın aldı, yoksa Wiz, doğru anda sahneyi terk eden usta bir satıcı mı oldu?