İsrailli savunma sanayi şirketi Rafael Advanced Defense Systems, geçtiğimiz günlerde, uzun menzilli, otonom, hassas güdümlü bir füze sistemi olan “Sea Breaker”ın beşinci nesil örneklerinin ilk sunumunu gerçekleştirdi. Sunumda, bu yeni sistemin, sektöre açıklanan teknik özelliklerden hareketle, onu kullanacak olan ordulara, yüksek değere sahip deniz ve kara hedeflerine karşı çok önemli bir saldırı performansı sağlayacağı savunuluyor.
Sea Breaker, Rafael'in daha önce ürettiği üst düzey hassas güdümlü füzelerden edindiği bilgi birikimini kullanarak geliştirdiği, modern savaş arenası zorluklarının üstesinden gelmek üzere tasarlanmış, özellikle de donanma birimlerinin kullanımı için üretilmiş bir saldırı unsuru. Sistem, 300 kilometreye kadar olan stand-off aralıklarından nokta atışı tahrip başarısı sağlıyor.
Yön bulucuların iflas ettiği bölgelerde bile hedefi buluyor
Sea Breaker'ın iddialı olduğu görev profili, düşük irtifalı bir uçuşu takiben deniz yüzeyi ya da karadaki bir hedefi nokta atışı vurmak şeklinde tanımlanmakta. Yeni sürüme, önceki nesil kızılötesi arayıcı tabanlı füzelerin çok da etkili olamadığı özel coğrafî bölgelerde yüksek başarı elde etmesini sağlayacak bazı gelişmiş aygıtlar eklendi. Bunlardan en önemlisi, anti erişim/alan reddi (A2/AD) arenalarında ve -takımadalar da dahil olmak üzere- kahverengi sığ kıyı sularında zorlukla yakalanabilen sabit ya da hareketli deniz ve kara hedeflerinin tespiti için en son teknoloji ürünü bir kızıl ötesi arayıcı düzenine (IIR) sahip olması. Sea Breaker’ın deniz versiyonu, ayrıca, âni taarruz için tasarlanmış füze teknelerinden korvet ve fırkateynlere kadar çok değişken deniz platformlarının herhangi birinden fırlatılabiliyor.
Sistemin bir de kara versiyonu var ki o da Rafael'in ürettiği son derece hareketli SPYDER rampalarından atılmakta ve kullanıcı ordular için kıyı savunmasının merkezî bir parçasını oluşturmakta. Platformun batarya mimarisi, müşterinin gereksinimlerine göre düzenlenmiş bir komuta-kontrol ünitesi ve çeşitli sensörler üzerinden bağımsız rampa kullanımını ya da entegre bir çözümü destekliyor.
Yapay zekayı etkin bir şekilde kullanan Sea Breaker, otomatik hedef toplama (ATA) ve otomatik hedef tanıma (ATR) sağlayan, yine Rafael’in ürettiği ileri bir “derin-öğrenme” teknolojisi kullanıyor. Bu da sisteme savaş arenasında çok geniş veri tabanlı bir sahne eşleşmesi imkânı tanıyor.
Her türlü hava koşulunda, hattâ GNSS’in işlemediği bölgelerde dahi tam operasyonel kabiliyete sahip olan Sea Breaker’ın füzeleri de iz sürme ve yön bulma sistemlerini bozan karşı donanımlara bağışık bir teknolojiyle donatıldı. Yüksek ses altı hızlarda uçan füzeler, hedefin zırhını aşıp içeride etkili bir patlama yaratan 250 lb’lik savaş başlıklarıyla, tek bir atışta fırkateyn büyüklüğündeki bir gemiyi etkisiz duruma getirebilecek kapasiteye sahip.
Füzenin veri bağlantısı, gerçek zamanlı karar değiştirme ve taktik güncellemeleri destekliyor. Sistem kullanıcıya ayrıca uçuşun herhangi bir noktasında operasyonu iptal etme ve hasar değerlendirme raporu hazırlama gibi imkânlar da sunuyor.
