NATO Dışişleri Bakanları’nın Brüksel’deki ikinci gün toplantısına katılan Ukrayna Dışişleri Bakanı Dimitri Kuleba, Rusya’ya karşı ülkesini savunmak için NATO ülkelerinden daha çok silah isteyerek, “Bugün NATO toplantısında benim gündemimde 3 konu var; silah, silah ve silah” dedi.
NATO Dışişleri Bakanları, Ukrayna’nın Buça kentinde meydana gelen ve Rus ordularına atfedilen katliamın ardından, Ukrayna’da gelinen son durumu değerlendirmek üzere Brüksel’deki NATO karargahında toplandı.
Toplantının ikinci gününe, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken dahil 30 müttefik ülke dışişleri bakanının yanı sıra İsveç, Finlandiya ve Gürcistan ile NATO’nun Hint-Pasifik bölgesi ortakları Japonya, Yeni Zelanda ve Avustralya dışişleri bakanları katılıyor.
NATO karargahına gelen Ukrayna Dışişleri Bakanı Dimitri Kuleba, toplantı öncesi, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile ortak basın açıklaması yaptı.
Kuleba, “Benim gündemim çok açık. Sadece 3 konu var. Silahlar, silahlar ve silahlar. Son bir ayda Ukrayna ordusu ve ulusu, savaşmayı bildiğini bütün dünyaya gösterdi. Kazanmayı da biliyoruz. Ancak Ukrayna’nın talep ettiği tüm silahların tedariki sağlanmadan, bu kazanımlara çok büyük kayıplar, fedakarlıklar eşlik edecek. Ne kadar çok silah alırsak ve bu silahlar Ukrayna’ya ne kadar erken ulaşırsa, o kadar çok insanın hayatı kurtulacak. Daha az şehir ve köy yıkılacak. Ve artık Buça gibi katliamlar olmayacak. Müttefiklere mesajım budur” dedi.
Genel Sekreter Stoltenberg ise Kuleba’nın toplantıya katılmasının, “Doğrudan Ukrayna’nın değerlendirme ve analizlerini dinleme fırsatı verdiğini ve Ukrayna’yı nasıl daha fazla destekleyebileceklerini tartışacaklarını” söyledi.
Stoltenberg, “Ukrayna’ya daha fazla hava savunma sistemi, tanksavar silahları, hafif ve ağır silahlar ve birçok farklı türde destek ihtiyacını ele alacağız” dedi.
Kuleba’dan Almanya’ya “daha fazlasını yap” çağrısı
Ukrayna Dışişleri Bakanı Kuleba, NATO ve AB içerisinde Rusya’ya doğalgaz ambargosu uygulanması ya da Ukrayna’ya ağır silahların verilmesi konusunda yaşanan tereddütlere de değinerek, “Tüm müttefikleri Ukrayna’ya ihtiyacı olan her şeyi sağlama konusundaki isteksizlikleri ve tereddütlerini bir kenara bırakmaya çağırıyorum. Çünkü kulağa ne kadar tuhaf gelse de günümüzde silahlar barışın amacına hizmet ediyor” diye konuştu.
Özellikle Almanya’ya silah sevkiyatını hızlandırması çağrısında bulunan Ukrayna Dışişleri Bakanı, “ne tür silahlara ihtiyacınız var?” sorusuna, “Uçaklar, kısa menzilli gemisavar füzeleri, zırhlı araçlar ve ağır hava savunma sistemlerine ihtiyacımız var” yanıtını verdi.
Kuleba, “Ukrayna’nın sunduğu anlaşmanın adil olduğunu düşünüyorum. Bize silah veriyorsunuz, biz de canımızı veriyoruz ve savaş Ukrayna’da kalıyor” diye konuştu.
“Berlin’in zamanı var ama Kiev’in yok”
Ukrayna’daki duruma bakıldığında “savunma ya da saldırı silahları” arasında bir fark olmadığını belirten Kuleba, “‘Biz Ukrayna’ya savunma silahı sağlayacağız ama onlara saldırı silahı veremeyiz’ diyen ülkeler ikiyüzlüler. Bu tamamen haksız bir yaklaşımdır. Almanya, hiçbir silah tedarik etmeme pozisyonunu geliştirerek özellikle tanksavar silahları sağlama sözü verdi, devrim niteliğinde bir adım attı. Ancak Almanya’nın rezervleri ve kapasitesi göz önüne alındığında daha fazlasını yapabileceği açık ve bize ek silahlar sağlamak için Alman hükümetiyle birlikte çalışıyoruz. Beni en çok endişelendiren konu Berlin’deki prosedürlerin ve karar alma sürecinin uzunluğu. Çünkü Berlin’in zamanı var ama Kiev’in yok” ifadelerini kullandı.
Gazetecilerin “NATO daha fazla silah göndermeye hazır mı?” sorusuna NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, “Müttefiklerin uzun yıllardır Ukrayna’yı desteklediğini anlamamız gerektiğini düşünüyorum. Bu silahlar, dolayısıyla verdiğimiz destek, savaş alanında önemini her geçen gün kanıtlıyor. Elbette, başarı her şeyden önce Ukrayna ordusunun cesaretinden geliyor. Ancak tedarik edilen ekipman da elbette hayati önem taşıyor. Müttefikleri Ukrayna’ya daha fazla destek sağlamaya çağırdım. Hem hafif silahlar, hem de daha ağır silahlar” yanıtını verdi.
“Yaptırımlarda yüzde 100 başardık diyemem”
Kuleba son alınan yaptırım kararlarına ilişkin ise, “İleriye doğru adımlar var. Bir hafta önce yaptırım kararları çok zayıftı. AB ve G7’deki ortaklarla konuşarak ilerleme sağladık. Ancak yüzde 100 başardığımızı söyleyemem. Rusya’ya tam petrol ve gaz ambargosu uygulanmasında, tüm Rus bankalarının SWIFT sisteminden çıkarılmasında, tüm limanların Rus gemileri ve Rus malları için insani gerekçelerle asgari sayıda muafiyetle kapatılmasının sağlanmasında ısrar edeceğiz. Umarım bir daha yaptırım kararı alınması gerektiğinde Buça gibi katliamların şok etmesine ihtiyacımız olmaz” diye konuştu.
Stoltenberg de, savaşın giderek daha acımasız olduğunu ve bu nedenle Kuleba’nın NATO toplantısına katılmasının önemli olduğunu belirterek, “NATO müttefikleri, daha ağır sistemler, gelişmiş sistemler ve ayrıca uçakları vurabilen ve tabii ki Rus zırhlılarına saldırabilen sistemler de dahil olmak üzere birçok farklı silah türü sağlıyor. Savunma ve saldırı silahı arasındaki ayırım anlamlı değil. Ancak bu çatışmanın Ukrayna’nın ötesine tırmanmasını ve daha da ölümcül, daha tehlikeli ve yıkıcı hale gelmesini önlemek gibi bir sorumluluğumuz da var. Bu yüzden destek sağlıyoruz ama aynı zamanda çatışmanın tırmanmasını önlemek için çok çalışıyoruz” dedi.
Almanya’dan toplantı önerisi
Toplantıya katılan Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock ise, NATO dışişleri bakanlarının Mayıs ayında Berlin’de bir başka toplantı daha yapmasını teklif ettiğini belirterek, “NATO müttefikleriyle Ukrayna’ya daha fazla silah verilmesini görüşeceğini” söyledi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, dün toplantı öncesi yaptığı açıklamada, Türkiye’nin Ukrayna’ya destek verdiğini belirterek, diğer taraftan da tarafların Türkiye’nin ev sahipliğinde süren müzakereler için yeniden masaya oturması ve müzakerelerin sürmesini umut ettiklerini” söylemişti. Çavuşoğlu, İsveç, İtalya ve Kanada dışişleri bakanlarıyla ikili temaslarda da bulundu.
Blinken’ın temasları sürüyor
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ise, Ukrayna’ya daha uzun süreli destek verilmesi gerektiğini belirtti.
Blinken, NATO Genel Sekreteri, Quint Beşli’si Fransa, İtalya, İngiltere ve Almanya dışişleri bakanları ve G7 dışişleri bakanları ile de biraraya gelerek Ukrayna konusunda atılacak adımları ve uygulanacak yaptırımları ele aldı.
Blinken, sosyal medya hesabından, “G7 ülkeleri, Cumhurbaşkanı Putin’in Ukrayna’da savaşın sorumluluğunu üstelenmeyi ve stratejik bir yenilgiye tahammül etmeyi sağlamakta kararlıdır” diye yazdı.
Bakan Blinken, Haziran ayında NATO’ya yeniden yön verecek olan “Stratejik Konsept” zirvesine de ev sahipliği yapacak olan İspanya’nın Dışişleri Bakanı Jose Manuel Albares ile de görüştü.
Kanada Dışişleri Bakanı Melanie Joly de, ABD ve İngiltere’nin Rus bankaları ve Putin’in ailesinin üyelerine yönelik yeni tedbirler açıklamasının ardından, enerji ambargosu da dahil olmak üzere daha fazla Batı yaptırımının göz ardı edilemeyeceğini söyledi.
Kaynak: Amerika’nın Sesi