ASFAT Genel Müdürü Esad Akgün: 'MİLGEM Projesi Türkiye'nin saygınlığını artırdı'

Milli Savunma Bakanlığına (MSB) bağlı Askeri Fabrika ve Tersane İşletme AŞ (ASFAT) Genel Müdürü Esad Akgün, "MİLGEM projesi ile bütün Pakistan makamları nezdinde ASFAT’ın, dolayısıyla MSB’nin ve ülkemizin çok ciddi bir saygınlığı oldu." dedi.

ASFAT Genel Müdürü Akgün, Pakistan'da yürütülen MİLGEM Projesi, ASFAT'ın yürüttüğü çalışmalar ve kurumun projeleriyle ilgilenen farklı ülkelere dair AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Pakistan Donanmasına önemli katkı sağlayacak Türkiye’nin en büyük savunma sanayisi ihracatı MİLGEM Projesi'ni, Pakistan’da yürüttüklerini belirten Akgün, "Pakistan MİLGEM Projesi, basit bir satış projesinden ibaret değildir. 4 geminin 2'sini İstanbul’da, 2'sini Karaçi’de yapıyoruz." diye konuştu.

Akgün, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sebebiyle Pakistan tarafının kendilerine MİLGEM Projesi'nin 1,5 yıl ötelenebileceğini teklif ettiklerini, kendilerinin ise projeyi zamanında tamamlayacaklarını muhataplarına ilettiklerini kaydetti.

Bunun Pakistan makamlarınca da memnuniyetle karşılandığını aktaran Akgün, "MİLGEM Projesi ile bütün Pakistan makamları nezdinde ASFAT’ın, dolayısıyla MSB’nin ve ülkemizin çok ciddi bir saygınlığı olmuş oldu." değerlendirmesinde bulundu.

- 7 kilometre taşı zamanında gerçekleştirildi

Akgün, proje kapsamında 7 kilometre taşını tam gününde gerçekleştirdiklerini vurgulayarak olağanüstü bir durum olmadığı takdirde 2023’te ilk gemiyi ve belirli sıralamalarla diğer gemileri teslim edeceklerini söyledi.

Bunun dışında Karaçi Tersanesi'nin imkan ve kabiliyetlerini, söz konusu 2 MİLGEM’i üretebilecek şekilde geliştirdiklerine işaret eden Akgün, İstanbul Tersanesi’ne çok ciddi bir yatırım yaptıklarını ve tüm bunlarla tasarım faaliyetlerinin de yürütüldüğünü vurguladı.

5'inci geminin tasarımı Pakistan'la yapılıyor

Söz konusu 4 geminin dışında 5'inci bir gemi projesi bulunduğunu belirten Akgün, "Bu gemide dizaynı birlikte yapıyoruz. Bütün hakları bize ve Pakistan tarafına ait olacak şekilde." ifadelerini kullandı.

Akgün, MİLGEM dışında Pakistan nezdinde sadece Deniz Kuvvetleriyle değil Kara ve Hava Kuvvetleri nezdinde de faaliyetlerinin devam ettiğine dikkati çekerek şöyle devam etti:

"Projeler net bir şekilde ortaya çıkmadan bunun duyurulmasının uygun olmadığını değerlendirdiğimiz için şimdilik çok bir şey söylemek istemiyoruz ama yine Allah’ın izniyle devrim niteliğinde yine çok büyük savunma sanayisi projelerine imza atacağımızı umuyor ve bekliyoruz. Bu da MİLGEM Projesi'nde kazandığımız saygınlığın bir neticesi olarak önümüze çıkıyor."

Bangladeş ve Filipinler'den ASFAT'a ziyaret

İstanbul Tersanesi’ndeki ofislerinde yoğun bir ziyaret dönemi geçirdiklerini anlatan Akgün, son aylarda Filipinler'in hem Deniz Kuvvetleri Komutanı hem de Genelkurmay Başkanı'nın kendilerini ziyaret ettiğini, tersanelerini, imkan ve kabiliyetlerini yerinde gördüklerini kaydetti.

Akgün, benzer şekilde Bangladeş’ten de Deniz Kuvvetleri Komutanı düzeyinde ziyaret yapıldığını belirterek çeşitli ülkelerle daha birçok farklı yerde de faaliyetlerinin sürdüğünü, bunların da belirli bir sonuca ulaşacağını ümit ettiklerini vurguladı.

Bangladeş veya Filipinler'e MİLGEM satılıp satılmayacağıyla ilgili, savunma sanayisi projelerinde her bir ülkenin özel ihtiyaçları bulunduğuna dikkati çeken Akgün, "Uzunca sözleşme görüşmeleri neticesinde imza atılıp gaza basılıyor. Dolayısıyla bu ilk faz, ilk süre oldukça uzun bir süre. Şu an daha yolun başındayız. Umuyoruz inşallah." değerlendirmesini yaptı.

- "Azerbaycan daha fazla MEMATT alabilir" açıklaması

Akgün, Mekanik Mayın Temizleme Teçhizatları (MEMATT) ile ilgili de projenin karar verilme süreci ve uluslararası sertifikasının alınması dahil olmak üzere, 14 ayda hayata geçirilmesini "savunma sanayisinde devrim" olarak nitelendirdi.

MEMATT'ları eş zamanlı olarak hem Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) hem de Azerbaycan’a teslim etmek üzere faaliyetlerine başladıklarını belirten Akgün, "Şu an Azerbaycan’ın 20 adetlik bir sözleşmesi var. Muhtemelen bunun artırılması gerekecek." dedi.

- MEMATT'ların sertifikaları alındı

Yeni bir platform üretildiğinde, bunların sertifikalarını veren otoritelerin bulunduğu ülkelerin çoğu zaman üretici ülkeler olduğuna işaret eden Akgün, "Dolayısıyla yolda kuralları değiştirebiliyorlar ki, siz üretemeyin diye. Biz, dizayn aşamasından başlayarak bu otorizasyon yetkisinin MSB’ye bağlı Milli Mayın Faaliyet Merkezi’ne aldırılmasını sağladık." diye konuştu.

Akgün, söz konusu yetkiyle dünyanın herhangi bir yerinden gelecek mekanik mayın teçhizatına sertifika verme hakkını kazandıklarını belirterek otorizasyonu Türkiye’de olan kurumdan sertifikasını aldıklarını, böylece olası bütün engelleri ortadan kaldırarak uluslararası sertifikasyona sahip bir ürün elde ettiklerini vurguladı.

MEMATT'ların Azerbaycan'da başarıyla kullanıldığına dikkati çeken Akgün, "Sayın Cumhurbaşkanımızın beğenileri ve bize teveccühleri sayesinde şu anda 10’un üzerinde ülkeden bununla ilgili talep var. Merak ediyorlar. Allah’ın izniyle bu bizim için ciddi bir ihracat kapısı olacak diye temenni ediyor ve bekliyoruz." ifadelerini kullandı.

ASFAT'tan dışa bağımlılığı azaltacak projeler

Akgün, Türkiye'nin dışa bağımlılığını ortadan kaldıran ve oyun değiştirici bölgesel bir güç olarak söz sahibi olmasına imkan tanıyan devrim niteliğindeki bir başka kritik projenin de "HGK-82" olduğuna işaret etti. Akgün şunları kaydetti:

"TÜBİTAK SAGE ile müştereken yürüttüğümüz proje ile TÜBİTAK SAGE’nin tamamen milli tasarımı olan küresel konumlama modülü KAŞİF’i kullanarak, çözüm ortaklarımızın desteği ile 3. Hava Bakım Fabrika Müdürlüğümüzde MK-82 bombalarına güdüm kiti entegrasyonun gerçekleştirilmesi ve seri üretiminin yapılması sayesinde artık tamamen dışa bağımsız olarak klasik mühimmatlarımızı, akıllı mühimmatlara dönüştürme yeteneğini de milli olarak kazanmış durumdayız."

ASFAT olarak Türk Hava Kuvvetlerinin A400M filosuna ve yakın gelecekte tüm A400M uçaklarının retrofit işlemlerine ve 2. Hava Bakım Fabrika Müdürlüğüne destek sağlamaktan ötürü de gurur duyduklarına işaret eden Akgün, 10 bin tonluk Yüzer Havuz Projesi'ni 18 ay gibi kısa sürede tamamlayarak Tersaneler Genel Müdürlüğüne teslim ettiklerini belirtti.

Akgün, Denizaltı Yüzer Havuz Projesi'nin inşa faaliyetlerinin süratle devam ettiğini hatırlatarak süresinden önce Tersaneler Genel Müdürlüğüne teslime etmeyi hedeflediklerini vurguladı.

T-155 Panter Obüslerinin modernize edilmesi ve Güç Grubu Geliştirme Projesi'ni eş zamanlı yürüttüklerine işaret eden Akgün, zamanında teslimatlar gerçekleştirerek bu alanda dışa bağımlılığı ortadan kaldıracak projelere de imza atmanın heyecanını yaşadıklarını kaydetti.

Kaynak: AA

Yorum yapın