Turaç Genel Müdürü Fatih Altunbaş, İçişleri Bakanlığı himayesinde, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, Ankara Ticaret Odası, Türk Polis Teşkilatını Güçlendirme Vakfı (TPTGV), Jandarma Asayiş Vakfı, Silah Sanayicileri ve Patlayıcı Maddeler İş Adamları Derneği (SİSİAD) destekleriyle bu yıl ilk kez gerçekleştirilecek İç Güvenlik Ekipmanları Fuarı’nın (İGEF) içeriği hakkında bilgi verdi. Fuarın önemine dikkat çeken Altunbaş, sektör temsilcilerini İGEF’e davet etti.
Altunbaş fuarla ilgili olarak şunları kaydetti:
"Bu yıl ilk defa gerçekleştirilecek olan IGEF Fuarı Ankara Ticaret Odası'nın Congresium Sergi Salonu’nda 19-21 Eylül tarihlerinde gerçekleştirilecek. Bu fuarın aynı zamanda destekçilerinden birisi olan Silah Sanayicileri ve İş Adamları Derneği olarak tüm firmalarımızla beraber tam destek veriyoruz. Yurt dışında hem Avrupa’da hem de Amerika’da bu fuarın birçok örneği var. Bir tarafta savunma sanayii fuarları yapılırken, diğer tarafta da iç güvenliğe yönelik anayurt savunma fuarları veya buna homeland security de denebiliyor yurt dışında. Bu tip fuarlar da aynı anda, aynı ülkede farklı zamanlarda yapılabiliyor.
Savunma konsepti artık tek çatı altında değil. Birçok savunma konseptleri var. Bu yurt dışı savunma konsepti, yani yurdu dıştan savunmak ayrı bir şeydir, yurdu içten savunmak farklı bir şey ve içeride iç güvenlikle alakalı kullanılan malzemeler, teçhizatlar, araçlar ve daha birçok şey, zırhlı araçlar da olsun, bunların hepsi artık dışarıda kullanılanları içeride kullanmak, içerideki malzemeleri dışarıda kullanmak diye bir şey dünyada kalmadı. Her şey çok gelişti ve her şey çok değişti. Bu yüzden hem Avrupa’da hem de Amerika’da farklı olan savunma sanayii fuarları bölünerek, iç savunma ve dış savunma homeland security veya diğer türlü defence exhibition olarak ayrılan bu fuar konsepti bu yıl itibarıyla Türkiye’de de ilk defa ayrılmış olacak. Bunun en güzel örneklerinden bir tanesi yine Fransa’da. Bir taraftan Eurosatory Fuarı yapılırken askerler için ve ülke savunması için malzemelerin sergilendiği, bütün platformların sergilendiği fuar yapılırken, diğer taraftan yine Fransa’da aynı salonda aynı yerde Milipol fuarı yapılmakta; military police fuarı diyebileceğimiz. Bizim de burada İGEF Fuarı’ndan beklentimiz hem Türkiye Cumhuriyeti’nin bütün polis teşkilatının ihtiyaçları aynı zamanda tüm Jandarma Teşkilatının ihtiyaçları için fuarın yanı sıra bazı zirvelerin de yanında yapıldığı, diğer taraftan da bizim gibi bütün firmaların hem Polis Teşkilatı için hem de Jandarma Teşkilatı için üretmiş olduğu ürünleri sergilediği, bunların orada bir nevi kıyaslanabildiği, görücüye çıktığı bir yerin olması. Çünkü bugün mühimmat diyoruz; mühimmatın ağır silah mühimmatı var, orta çaplı mühimmat var, harp silahı mühimmatı var. Ağır çaplı yani 122, 125, 155 mm dediğimiz mühimmatın belki bugün bir homeland security ile iç güvenlikle yani bir polis veya jandarma teşkilatı ile bir ilgisi yok. Ama harp silahı mühimmatının var. Aynı zamanda harp silah mühimmatının orduyla da bir ilgisi var ama ağır silah mühimmatının da var. İşte bunları artık biraz daha birbirinden ayırmak, farklı tedarikçilerin farklı kurumlarla ilişkilerini daha düzenli, daha düzgün hale getirmek, bizim hem üreticilerimizin hem de satın almacılarımızın daha profesyonel olabilmeleri ve daha çok odaklanmaları için işte bu fuar gerçekleştiriliyor. Bu bir farkındalık yaratacaktır tüm Türkiye genelinde.
Bu fuara özellikle Türkiye’de anayurt güvenliği ile ilgili olan bütün firmalarımızın özellikle katılmalarını tavsiye ediyorum. Siz üretmiş olduğunuz bir aracı, aldığınız bir aracı işte polis arabasına çeviriyorsunuz, onun ayrı bölümlerini yaptırıyorsunuz, sinyalizasyonu vs. Bunun IDEF Fuarı’yla veya başka fuarlarla ya da yurt dışından gelen herhangi bir askerle aslında bir ilgisi yok. Ona bakmıyor, onun aradığı başka bir şey. İşte bu herkesin aradığını daha rahat bulabilmesi için bu ayrımın artık Türkiye tarafında da yapılması gerektiğini düşünenlerden birisiyim. Silah Sanayicileri ve İş Adamları Derneği olarak bu fikri İçişleri Bakanlığı ile paylaştık. Onlar da olumlu gördüler. Fuar tarafı Polis Teşkilatını Güçlendirme Vakfı ve biz ve diğer birçok paydaşlarla beraber, Ankara Ticaret Odası’yla da beraber, onun desteğiyle, umarız bu fuarı bu yıl alnımızın akıyla gerçekleştireceğiz.
Özellikle yurt dışından da 50’nin üzerinde ülkeden katılım bekliyoruz. Biliyorsunuz artık güvenlik müşavirlerimiz var; bütün dünyada her yere atanmış. 50'nin üzerinde ülkedeki güvenlik müşavirlerimiz, yani büyükelçiliklerimizin altında olan güvenlik müşavirlerimiz, oradaki bütün karşı kanatlarını ya da mevkidaşlarını buraya davet edecekler. 50 ülkenin üzerinde bir katılım bekliyoruz. Ama bu tabii ki ilk yıl olduğu için bu seviyede olacaktır. Daha sonraki yıllarda buraya katılım seviyesi gerçekten çok yükselecek. Çünkü bizim olduğumuz coğrafyada, Avrupa’da, Almanya’da bu fuarın karşılığı bir Enforce Tac Fuarı var. Fransa’da Milipol Fuarı var. Orta Doğu’da Milipol Qatar diye bir fuar var. Ama onun haricinde bizim olduğumuz Avrasya bölgesinde veya işte bir tarafımız Orta Doğu’ya basıyor bu bölgede, bu fuarın alternatifi sadece 2-3 tane fuar var.
Her ülkede etrafımızdaki 50-60 tane ülkede ayrı ayrı yapılan 50-60 tane fuar olmadığı için ve aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’ne geliş gidiş de özellikle yakın coğrafyada vize kolaylığı olduğu için ben bu fuarın çok verimli geçeceğini, çok hızlı bir şekilde yükseleceğini, çıtasını yukarıya kaldıracağını düşünüyorum. O yüzden bütün firmalarımıza özellikle iç güvenlikle alakalı homeland security ile alakalı bütün ürettikleri ürünlerde buraya katılmalarını şiddetle tavsiye ediyorum.”